26 Temmuz 2021

Uzayda derin rekabet

Uzayın derinlerindeki rekabet hız kazandı. Mars’a giden ülke sayısı artıyor, diğer gezegenler sırada... ABD, Rusya ve Çin, uzayda istasyon kurma yarışında önemli adımlar atarken Hindistan da yeni projeler peşinde. Yazılım, donanım, telekom gibi alanlarla kol kola girerek büyüyen uzay sektörü, trilyon dolarlık hacme doğru koşuyor.
 
Küresel uzay sektörü, son yıllarda muazzam bir atakta. Devletlerin bu alandaki yarışına özel sektörün de katılması, Jeff Bezos ve Elon Musk gibi önemli girişimcilerin sektörde güçlü bir yer edinmesi gibi etkenlerle uzay ekonomisinin geleceğine dair projeksiyonlar yeniden şekilleniyor.  Uluslararası yatırım bankası Morgan Stanley, 2040 yılında sektördeki gelirin 1 trilyon doları aşacağını tahmin ediyor. Bu hızlı büyümedeki en önemli etkenlerden biri, sektörün geleneksel alanları aşarak yazılım, donanım ve telekom gibi sektörlere artık daha güçlü şekilde uzanıyor olması.
 
Bankanın tahminlerine göre gelecekte sektördeki büyümenin önemli bölümü, uydular aracılığıyla sağlanan geniş bant internet hizmetlerinden gelecek. Bu hizmet, dünyada internet erişiminin bulunmadığı ya da zayıf olduğu bölgeler için önemli avantajlar sağlayacak. Diğer yandan otonom otomobiller, nesnelerin interneti, yapay zekâ, sanal gerçeklik gibi alanlar da uzay teknolojilerine talebi artıracak.
 
Mevcut uyduların giderek ticari yaşam sürelerini tamamlaması ve ilgili ekipmanların üretiminin kolaylaşması talebi artırırken yeniden kullanılabilir roketlerin devreye girmesi maliyetleri düşürecek. Morgan Stanley, uydu maliyetinin 60 milyon dolara düştüğüne dikkat çekerek yeniden kullanılabilen roketlerle bu tutarın 5 milyon dolara kadar inebileceğini öne sürüyor.
 
Banka, Şubat ayında yayımladığı raporunda ise “yeni uzay ekosistemi”nin arkasındaki itici güçleri analiz ediyor. Bunların arasında uydu imalatı, uydu kanalıyla internet hizmeti, uzay araştırmaları, uydu yoluyla Dünya gözlemi, astroid madenciliği, uzay çöplerinin bertaraf edilmesi, uzay turizmi, uzay sektörüne dönük yazılım-donanım üretimi gibi çok sayıda alt sektör bulunuyor. Bütün bu alanlardaki büyüme, küresel uzay sektörünün büyük bir hızla gelişmesini sağlayacak.
 
Ülkeler arasındaki büyük yarış
Devletler arasındaki büyük uzay yarışının tarihi, 1957 yılına kadar uzanıyor. Sovyetler Birliği’nin o dönemde uzaya yolladığı Sputnik-1 roketi ile start alan yarış, ABD’nin Ay’a inmesiyle yeni bir ivme kazandı ve uzaya hâkim olma çabası, bugün de farklı ülkelerin katılımıyla devam ediyor. Şu anda Mars yüzeyinde ABD ve Çin’in keşif araçları dolaşıyor; gezegenin yapısını, atmosferini, yer altını inceliyor, örnekler alıyor, fotoğraflar yolluyor. Birleşik Arap Emirlikleri ise 2020 yılında fırlattığı Hope isimli roket ile Mars'ı yörüngeden izliyor.
 
Uzay araştırmaları alanında atılım yapan ülkelerden bir diğeri olan Hindistan ise geçtiğimiz kış Ay’a inen dördüncü ülke olma unvanına çok yaklaştı. Ancak inişe 2 kilometre kala keşif aracıyla irtibatın kesilmesi nedeniyle bu gerçekleşemedi. İnsanlı uzay programına 2007’de başlayan Hindistan 2024’te de üç astronotu uzaya göndermeyi planlıyor. Hindistan Uzay Araştırma Örgütü (ISRO), Aralık 2026’da Venüs araştırma aracını fırlatacak. ISRO’nun proje aşamasındaki görevi ise Mars’a gitmek.
 
Diğer yandan Çin ve Rusya, Uluslararası Ay Araştırma İstasyonu inşa etmek üzere kendi programlarını açıkladı. Japonya ve 22 üyesi bulunan Avrupa Uzay Ajansı (ESA) ise Merkür’e araç yollamak için çalışmalarını sürdürüyor.

Ülkelerin uzay ajanslarının bütçelerine baktığımızda NASA 23 milyar dolarlık bütçesiyle başı çekiyor. ABD’nin uzayda da en büyük rakibi olan Çin’in uzay ajansı 8 milyar dolarlık bütçeye sahip. Avrupa Uzay Ajansı 6 milyar euro ile çalışmalarını sürdürürken bu alanda Hindistan ve Rusya 2 milyar dolar, İngiltere 374 milyon sterlin, Almanya 1,1 milyar euro, Japonya 500 milyon dolar ayırmış durumda.
 
Türk astronot 2023’te yola çıkacak
Türkiye, uzay serüvenine 1994'te Türksat 1A uydusunu göndererek başladı. Ülkemizin şu anda 4'ü haberleşme, 3'ü gözlem olmak üzere aktif 7 uydusu bulunuyor. Türkiye Uzay Ajansı'na (TUA) ayrılan devlet bütçesi 2021 itibarıyla 40 milyon doları buluyor ve yeni hedefler doğrultusunda bütçenin artırılması planlanıyor.
Türkiye'nin uzay politikaları alanındaki 10 yıllık vizyon, strateji, hedef ve projelerini içeren Milli Uzay Programı'na göre 2023'te Ay'a roket fırlatılması öngörülüyor. İlk Türk astronotu bilim misyonuyla Uluslararası Uzay İstasyonu’na gönderilecek. Astronot kelimesi yerine de tıpkı Rusça, Çince ve Fransızcada olduğu gibi Türkçe bir versiyon bulunacak.
 
Uzayda istasyon savaşları
Ülkeler arasında yaşanan rekabette dikkat çeken alanlardan biri, yeni uzay istasyonu kurma. Şu anda aktif olan Uluslararası Uzay İstasyonu’na (ISS) ilk astronotlar 2000 yılında ulaştı. Bu istasyon ABD, Rusya, Kanada, Japonya ve Avrupa uzay ajansları tarafından ortak kullanılıyor ve ISS’in en fazla 2030 yılına kadar görev yapması bekleniyor. Bu nedenle yeni uzay istasyonuna, hatta birkaç istasyona ihtiyaç duyuluyor.
 
Rusya Uzay Ajansı uluslararası ortaklarıyla anlaşmalarının 2024 yılında sonlanacağını ve kendi uzay istasyonlarını kurmayı planladıklarını duyurdu. Çin ise Tiagong adı verilen kendi istasyonunun ilk modülünü Nisan ayında uzaya fırlattı. Tiagong’un 3 yılda tamamlanması, toplam 10 yıl hizmet vermesi bekleniyor. Hindistan’ın uzay istasyonu ise şimdilik proje aşamasında. 2023’te başlayıp 2030’da tamamlanacak küçük bir istasyon olması öngörülüyor. NASA ise Ay yörüngesine kuracağı ve derin uzay araştırmaları yapmanın yanı sıra Ay’a astronot indirme işlevini de görecek olan Artemis istasyonunu 2024’te tamamlamayı planlıyor.
 

Haberin tamamına Bizden Haberler dergisinin Temmuz sayısından ulaşabilirsiniz.