03 Aralık 2021

Verimliliğin ve başarının anahtarı: Mutlu çalışanlar

Yöneticisi olduğunuz şirket tüm çalışmalarının odağına müşteri mutluluğunu koyan bir iş yapış kültürüne mi sahip? O zaman size bir sır verelim. Başarının çok net bir formülü var: Mutlu çalışanlar. Peki, ama müşterilerinizin iyi bir hizmet deneyimi yaşamalarını sağlayacak olan mutlu çalışanları nasıl yaratırsınız?
 
İstatistikler de gösteriyor ki insanların büyük bir kısmı ya yaptığı işten ya da iş yeri koşullarından dolayı tatminsizlik ve mutsuzluk yaşıyor. Adeta zincire vurulmuşçasına mesai saatinin bitmesini bekleyenlerin sayısı azımsanmayacak kadar çok.  Hâlbuki başarının ve karlılığın, mutlu çalışanlar ile başlayıp mutlu müşteriler ile devam eden çok bariz bir formülü var. Yapılan araştırmalara göre işinde mutsuz olan çalışanların verimliliği %71 iken bu oran mutlu çalışanlarda %144’e kadar çıkıyor. Hatta hem mutlu hem de yaratıcılığı desteklenen bireylerde bu oran %225 olarak ifade ediliyor. Çalışanların mutluluğu ise tüketicilere de yansıyor. Mutsuz, depresif, yaptığı işten keyif almayan çalışanlarla muhatap olan müşteriler markaya karşı bir güvensizlik ve mesafe oluşturuyor. Özetle mutlu çalışanlar eşittir kusursuz bir müşteri deneyimi yaratmak anlamına geliyor. Bu nedenle yöneticilere iş yerini tüm çalışanların mutlu olduğu bir yer haline dönüştürmekten ve çalışanlara kendilerini değerli hissettirmekten başka çare kalmıyor. Ancak ne yazık ki pek çok yönetici bu gerçeği görmek konusunda yeterince istekli değil.

Mutlu çalışanlar=mutlu müşteriler
Her biri birbirinden daha kaliteli ve son teknoloji ürünlerden oluşan bir ürün yelpazesine sahipsiniz. Satış sonrası hizmetlerinizin kusursuz olduğuna inanıyorsunuz. Dolayısıyla bol satış ve sonrasında yüksek bir kazanç için gerekli her şeye sahipsiniz. İyi ama neden şirketinize ait finansal raporlarda o yukarı doğru gitmesi gereken ok hep aynı seyrediyor ya da aşağıya doğru bir düşüş halinde? Ne yapmış olabilirim diye kara kara düşünüyor ama nedenini bulamıyor musunuz? Peki, çalışanlarınızı gözlemlemeyi hiç düşündünüz mü? Belki neden onların mutsuzluklarında saklıdır.

Amerikan Psikoloji Derneği’nin Örgütsel Mükemmeliyet ve Sağlıklı İş yeri Programı Merkezi Başkanı David Ballard’ın imzası bulunan bir makalede “En iyi işverenler, çalışanların kendilerini organizasyona ait hissettikleri ve olumlu iş deneyimine sahip olunan bir çalışma ortamı yaratanlardır” diyor. Peki, ama mutlu çalışanlar yaratmanın yolu nereden geçiyor. Ne yazık ki pek çok yöneticinin ilk aklına gelen yüksek ücret oluyor. Gün sonunda hepimiz hayatımızı idame ettirmek için çalışıyoruz ama uzun vadede mutluluğumuzun sırrı ne yazık ki yüksek maaşta yatmıyor. Mutluluk için daha ruha dokunan şeylere ihtiyaç var. İyi ama bunlar neler mi diyorsunuz. Bu beklentileri daha iyi anlayabilmek için kendinize sizi neyin mutlu edeceğini sorarak işe başlayabilirsiniz. Öz değerlendirmenizi yaptıktan sonra elde ettiğiniz şeffaf bir iş yeri ortamı, kişisel gelişime katkı sağlayan fırsatlar, değer gördüğünü hissetmek, ekibin bir parçası olmak, verilen stratejik kararlarda fikrinize başvurulması gibi çıktıların çalışanlarınızın da beklentilerinin ortak paydasını oluşturacağından kuşkunuz olmasın. Gördüğünüz üzere çalışanların sadece daha iyi ücretlere ve yan haklara sahip olunca mutluluğunun artacağını düşünmek hayalci bir tutumdan öteye gidememek anlamı taşıyor. Zira her çalışanın iş yaşamına dair beklentileri farklı. Dolayısıyla da diğer şirketlerden keskin bir şekilde ayrılarak çalışanların mutluluğuna uzun vadede ise verimliliğine odaklanan şirketler, beklentilere cevap verebilecek çözümler konusunda çalışmalar gerçekleştiriyor. Dünyanın en başarılı şirketlerine baktığınızda bu beklentileri görüp ona göre aksiyon alarak çalışanlarını mutlu etmiş oldukları görülüyor.

Birey olarak önemsediğinizi hissettirin
Yapılan anket sonuçları da çalışanları mutsuz eden faktörlerin başında ilgisizliğin geldiğini ortaya koyuyor. Yöneticiler eğer verimliliği yüksek bir takım oluşturmak, uzun vadede ise başarılı bir şirket yaratmak istiyorsa maddi değerler kadar çalışanların manevi değerlerine de hitap edecek çalışmalara imza atmalı. Bunun için çalışanlarınızın öncelikle kendilerini değerli hissetmelerini sağlayarak işe başlayabilirsiniz. Örneğin belli aralıklarla konusu iş olmayan kısa toplantılar gerçekleştirin. Bu kısa görüşmelerde onların hayatlarına dair bilgiler edinmeye çalışın. Öğrendiğiniz bilgileri zaman içerisinde kullanarak hal ve gidişe dair sohbetler geliştirin. Bu onların kendisini değerli hissetmesine neden olacaktır.

Çalışanlarınızın şirketle duygusal bağ kurup tatmin duygusunu en üst mertebede yaşamalarına imkân veren bir diğer şey ise fikirlerine değer verildiğini bilmeleridir. Hatta pek çok çalışan sahada olması nedeniyle sorunları yakından gözlemlerler ama çözüm noktasında kendilerinin fikirlerine pek başvurulmadığı için bu fikirlerini hiçbir platformda beyan edemezler. Bu nedenle tüm çalışanların fikirlerinin eşit derece kıymetli olduğunun altını çizmek için toplantılara tüm çalışanların katılım göstermesini sağlayarak fikirlerini beyan edecek bir ortam yaratın. Eğer çalışanlar fikirlerinin dikkate alındığını ve hatta bazılarının hayata geçirildiğini görürlerse aidiyet duygusu yüksek mutlu çalışanlar haline dönüşürler.

İnsanoğlunu belki de en mutsuz eden şeylerin başında belirsizlik gelir. Zira her birey kendini güvende hissetmek için mevcut duruma ve geleceğe dair bir takım bilgilere sahip olmak ister. Bu nedenle şirket ile ilgili çalışanların da bilmesi gereken bilgileri büyük bir açıklıkla paylaşmalısınız.

Tüm bunlara ek olarak iş yerinizi sıkıcı havasından kurtarmak için çalışanlarınıza birtakım özgürlükler sunmalısınız. Örneğin bu konuda kendinize okulları örnek alabilirsiniz. İnsanların odaklanma süresi ortalama 40-50 dakika arasında değişiyor. Bu süre aşıldığında ilgi dağılıyor, performans düşüyor ve hata yapmaya daha açık bir hale geliniyor. Dolayısıyla hiçbir insanın durmaksızın başını kaldırmadan mesai yapmasını beklemek de akılcı olmuyor. Eğer siz de dinamik, işini kusursuz ve mutlu yapan çalışanlarınızın olmasını istiyorsanız onların belli aralıklarla mola vermelerine imkân sağlayın. Bu süre zarfında da onların streslerini atmalarına yardımcı olacak eğlenceli oyunları etrafta bulundurun.

Kişisel gelişimlerini desteklemek de çalışanları mutlu edecek diğer bir yöntemdir. Bu nedenle kimi zaman onların kişisel gelişimlerinde kullanmak üzere maddi yardımlarda bulunarak kimi zaman da şirket içinde özel eğitimler düzenleyerek destek olmalısınız. Bu davranışınız onların şirketlerine karşı aidiyet duygusu geliştirmelerine sizin de kalifiye elemanlar elde etmenize yardımcı olur. Şirketinizin aynı zamanda mutlu çalışanlara sahip olması da cabası. Elbette olmazsa olmaz bir diğer konu da başarıların takdir edilmesi. Takdirin tüm şirket çalışanlarının olduğu bir ortamda yapılması onları motive ve mutlu etme konusunda çok büyük bir etkiye sahiptir. Son olarak tüm çalışanlarınıza eşit mesafede durmaya özen göstermeyi de unutmayın. İşte hepsi bu kadar basit.