03 Eylül 2021

Eyvah, çocuğum okula gitmek istemiyor!

Çocuğun okulla tanıştığı ilk yılda okul korkusu sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. İlkokul birinci sınıfa yeni başlayan çocuklarda okul korkusu kısa süreli (bir ayı geçmeyen), giderek azalan nitelikte ve ciddi sorunlara yol açmayan bir düzeyde ise normal kabul edilebilir. Ailenin kararlı bir şekilde çocuğu okula götürmesi ve bu alışma döneminin okul rehberlik servisi ve öğretmeniyle işbirliği içinde geçirilmesi gerekir. Okul korkusu bazı durumlarda psikiyatrik destek de gerektirebilir.

Aileler hangi aşamada psikiyatrik desteğe başvurmalılar?
Çocuğunuzda bir aydan uzun süren ve zamanla azalmayan bir okul korkusu varsa uzmanlardan destek almanız gerekebilir. Okul korkusu olan bu çocuklar, okula gitme saati geldiğinde baş ağrısı, karın ağrısı, bulantı ve kusma gibi fiziksel rahatsızlıklardan şikâyet edebilir. Bu nedenle çoklu doktor başvuruları da olabilir. Bu belirtilere öfke patlamaları, tahammülsüzlük, ayrılık korkusu, aileye karşı gelme gibi davranışlar eşlik edebilir.

Çocuklar çoğu zaman okula onu getiren ebeveyninden ayrılmak istemez, ders saatlerinde dışarı çıkmak ve eve gitmek ister, ağlar ve tuttururlar. Eve gönderilen çocuğun şikâyetleri genellikle evde kaybolur, ertesi sabah tekrar şikâyetler belirir. Bazen çocuklar evden çıkmayı reddedebilir.

Çocuklarda neden okul korkusu oluşur?
Taşınma, aile dinamiklerinde değişim ve bu gibi stres yaratan olaylar okul korkusunu tetiklemiş olabilir. Altta yatan sebepler, okuldayken ebeveynlerin başına bir şey gelmesi, başka bir öğrenciden korkma, zorbalığa uğrama veya başarısızlık korkusu olabilir. Geçiş dönemleri (ilk defa okula başlama, okul değiştirme, ortaokula veya liseye başlama vb.) okul korkusunu tetikleyebilir.

Okul korkusunun çözülmediği ve kaygıların çocuğu okuldan uzun süreli uzakta tuttuğu durumlarda, çocukta ciddi eğitimsel veya sosyal sorunlar ortaya çıkabilir. Korkunun tedavisi sağlık personeli, okul çalışanları, rehberlik öğretmeni ve tüm ailenin işbirliğini gerektirir.

Okul korkusunu yenmek için aile neler yapabilir?

1. Çocuk ruh sağlığı çalışanlarından (çocuk psikiyatristi, uzman çocuk psikoloğu vb.) yardım alın.
Okul korkusunu yenmek için en önemli adım, korkunun sebebini anlamaktır. Çocuğunuzun okula olan isteksizliğinin altında yatan sebepler, çeşitli teknikler kullanılarak anlamaya çalışılır ve çocuğa en uygun tedavi şeklinin belirlenmesi sağlanır. Çocuğunuzun her zaman gidip konuşabileceği güvenli bir yer olduğunu bilmesi de ona rahatlık sağlayabilir.

2. Çocuğunuzla konuşun.
Çocuğunuzun sizinle duygu ve kaygılarını paylaşmaya, konuşabilmeye ihtiyacı vardır. “Zamanla geçer” gibi sözler söyleyerek çocuğun korkusunu ciddiye almadığınızı göstermeyin. Korkuları hakkında konuşun ve onu anladığınızı, yardım etmeye istekli olduğunuzu gösterin.

3. Okul çalışanlarıyla konuşun.
Okuldaki öğretmenler, rehber öğretmen, revir ve okul müdürüne durumu anlatın. Birlikte işbirliği içinde çözüm odaklı ilerleyin.

4. Çocuğunuzu okula yavaş yavaş (ör. her hafta okul saatlerini artırarak) alıştırın.

5. Okulun güzel yanlarını vurgulayın.
Çocuğunuzun okulda arkadaşlarıyla oynayabileceğini, yeni arkadaşlar edinebileceğini, teneffüste eğlenebileceğini ve okulda yeni şeyler öğreneceğini vurgulayın.

6. Okul saatleri boyunca evdeki tüm eğlenceli aktiviteleri kaldırın.
Çocuğunuz okula gitmeyi reddettiği takdirde, evdeki tüm televizyon, tablet ve oyuncaklara erişimini engelleyin. Çocuk evde olduğu süreçte okulda olacağından daha keyifli vakit geçirmemeli.

7. Çocuğunuzun okuldayken, belirli zamanlarda size (teneffüs araları, öğle tatili gibi) ulaşabileceğini söyleyin.

8. Çocuğunuzun okul saatlerinde size veya başka bir yetişkine ulaşabileceğini bilmek onu rahatlatıp güvende hissettirir.

9. Çocuğunuz okuldayken ailesinin güvende olacağını söyleyin.
Çocuğunuza sarılarak, güzel ve olumlu sözler söyleyerek, okula gittiğinde başınıza bir şey gelmeyeceğini sabırla tekrarlayın.

10. Çocuğunuzu hobi ve ilgi alanlarına yönlendirin.
Eğlence, rahatlama demektir. Çocuğunuzun hobiler sayesinde kafası başka şeylere yönlenebilir ve okulla ilgili kaygılarını daha az düşünmesine yardımcı olabilir. Hobiler aynı zamanda öz güveni artırır.

Bu yazı Koç Üniversitesi Hastanesi doktorlarından Dr. Tuba Mutluer tarafından hazırlanmıştır.