22 Nisan 2021

“Kendin yap” akımı pandemiyle yükselişte!

Ekmek, tişört, ev aksesuarı, mobilya ve daha nicesi… Normalde hazır satın almaya alışık olduğumuz birçok ürünü evde üretmek aslında çok zor değil. 1900’lerde başlayan ve Martha Stewart gibi ünlülerin popülerleştirdiği “do it yourself” (DIY-kendin yap) akımı, pandemiyle birlikte giderek daha çok yaygınlaşıyor. Bu trende katılanlar ise hem bir ürün yaratmanın heyecan ve mutluluğunu yaşıyor hem de ev bütçesine katkıda bulunuyor.

Pandemiyle birlikte pek çok şeyi dışarıya çıkmadan, evde halletmek artık daha fazla tercih ediliyor. Virüs kapma endişesiyle marketten aldıkları tüm ambalajlı ürünleri dezenfekte etmeye başlayan birçok kişi, bazı ürünleri de evde nasıl yapabileceği üzerine kafa yoruyor. Hayatında daha önce yemek yapmamış olanlar bile bu beceriyi edinmeye başlarken mutfakta biraz daha cesaretli olanlar kendi ekmeğini pişirmeye başladı bile. Hatta işi daha ileri götürüp evde pide, pizza, lahmacun yapanlar dahi var.

Salgın nedeniyle güçlenen “kendin yap” eğilimi, aslında çok daha eskilere giden, etik ya da minimal yaşama felsefesiyle gündeme gelen ve son yıllarda popülerleşen bir akım. İngilizce “do it yourself” kelimelerinin baş harflerinden oluşan DIY, yeni dönemde evde daha fazla vakit geçirmeye başlayanlar için bazen tasarruf bazen de hobi amaçlı olarak hemen herkesin gündemine girdi.

Uzmanların veya profesyonellerin doğrudan yardımı olmadan bir şeyler inşa etme, değiştirme, süsleme veya onarma yöntemi olarak tanımlanan DIY, 1900’lerin başında batıda tasarruf ve ev idaresi amacıyla ortaya çıktığı düşünülen ve 1950’lerde bir terim olarak İngilizcede yaygın kullanıma giren bir yönelim. Hem eğlence hem de tasarruf amacıyla küçük el sanatları, ev bakım ve onarımı faaliyetlerini kapsayan bu kavram, zamanla çok daha geniş bir beceri alanına yayıldı. Basit tamir işleriyle başladıktan sonra herhangi bir eğitim olmaksızın yeni ürünler tasarlama, yaratıcı projeler geliştirme noktasına uzandı. Ve giderek birçok kişi fikirleri, tasarımları, teknikleri, yöntemleri ve bitmiş projeleri birbirleriyle çevrimiçi veya şahsen paylaşarak sosyal ağlar yaratmaya başladı.

Kuzey Amerika’da, 1902’de kurulan Popular Mechanics ve 1928’de yayımlanmaya başlayan Mechanix Illustrated gibi dergiler, okuyucular için yararlı pratik beceriler, teknikler, araçlar ve materyaller konusunda bilgiler sundu. Birçok okuyucu kırsal veya yarı kırsal bölgelerde yaşadığından, materyallerin çoğu çiftlikteki veya küçük bir kasabadaki ihtiyaçlarla ilgiliydi. 1950’lerden sonra, bu eğilim giderek felsefi bir içerik kazanırken sanatçılar, kendi kendine yapmanın önemine işaret ederek seri üretime ve kitlesel kültüre karşı cephe almaya başladılar. 1960’larda ve 1970’lerde kitaplar ve TV şovları ortaya çıkmaya başladı. Bugün de hâlâ yayınlanan ve Martha Stewart’ın sunduğu programlar, bunlardan en bilinenlerinden biri... Özellikle kadın izleyicilere hitap eden TV programında örgü ve dikişten evdeki atık malzemeleri geri dönüştürmeye kadar pek çok konuda uygulamaya yer veriliyor.

İnternet çağıyla iyice yaygınlaştı
Dijital çağla birlikte daha fazla insan yaptıklarını ve fikirlerini birbirleriyle paylaşıp diğerlerine ilham vermeye başladı. Youtube veya Instagram gibi platformlar, insanlara yaptıklarını paylaşma ve başkalarına tekniklerini kendi evlerinde nasıl uygulayabilecekleri konusunda rehberlik verme fırsatı sundu. Hatta Pinterest, özellikle bu alanda kaynak arayanlar için en geniş sosyal ağlardan biri olarak ortaya çıktı. ABD’de yaygın olarak kullanılan Hometalk Platformu da dünyanın en büyük online DIY topluluklarından biri... Binlerce proje ve fikre ev sahipliği yapan sitede inşaattan badanaya, geri dönüşümden el işlerine kadar pek çok DIY projesine ulaşılabiliyor. Üyeler, yapmak istedikleri iş için soru sorup diğer üyelerle fikir alışverişinde bulunabiliyor. Wikihow da en popüler ve yaygın bir diğer DIY platformu. Karın bölgesindeki yağlardan bir uzmana başvurmadan kurtulmanın yollarından, kuruyan orkide çiçeğini canlandırmaya kadar pek çok “nasıl yapılır” çözümüne yer verilen platform da etkileşimli bir şekilde her geçen gün içeriğini zenginleştiriyor. Bunlar dışında hem Türkçe hem de İngilizce hemen her konuda DIY fikirlerine yer veren binlerce blog ve web sitesi ortaya çıktı.

Pazarlama trendlerini de etkiliyor
DIY pazarlama dünyasının da radarında. Kişiselleştirme ve farklılaştırma eğilimi yüksek olan Y kuşağı, eskiden büyükannelerin ve orta yaşlı ev kadınlarının uğraşı olarak görülen bu alana daha fazla eğilirken pazarlamacılar da işin nabzını tutuyor.

Robyn Lindars, netbase.com sitesinde temmuz ayında yayımlanan “DIY Trend Offers New ‘Ins’ for Retail Brands” başlıklı makalesinde DIY eğiliminin markaları nasıl etkilediğini anlatıyor. Ikea, Home Depot ve Lowe’s gibi ev dekorasyon ve tadilat markalarının aktif olarak çevrimiçi fikirler paylaştığından bahseden Lindars, e-ticaretin DIY’in popülerliği sayesinde 2020’de yüzde 18 artacağını, “kendin yap" için öngörülen yıllık büyüme oranının ise yüzde 4 olduğunu belirtiyor. Statista’nın Haziran 2020 tarihli araştırmasına göre 2017’de 63,7 milyon dolar olan DIY pazarının 2020’de 82,8 milyon dolara ulaşacağı, 2024’te ise 97 milyon dolara yaklaşacağı düşünülüyor.

Pandemiyle hız kazandı
Pandemi ise zaten var olan bu akıma hız kazandırdı. Batıda pek çok ülkede firmalar müşterilerine hazır kitler sunmaya başladı. ABD’de Pasta Evangelist’s markası makarna yapımı, Baskin-Robbins adlı bir firma ise dondurma kitlerini piyasaya sundu.

Lindars’ın söz konusu makalesinde, pandeminin bu pazara etkisi de konu ediliyor. New York merkezli sanat ve boya mağazası Clare’in satışlarında mart ayı ortasından temmuza kadar yüzde 50 artış gerçekleşirken, çevrimiçinde aktif olan firma, kullanıcı tarafından oluşturulan Instagram içeriğinden de fayda gördü. Bu yolu izleyen Lowes da çocuklar ve sanat konusunda tamamen “kendin yap” projeleri için web sitesinde bir alan açmış durumda. Örneğin, kullanıcılarına çocuklarına verecekleri malzemelerle kendi dolaplarını tasarlamalarını öneren hesabında şirket, “tamamen kendin yap” yaklaşımına hitap ediyor. Ikea da "Life Hacks" adı altında Instagram’da “kendin yap” projelerine yer veriyor. Wayfair, çevrimiçi deneyimlerini çeşitli DIY maceralarıyla gösteriyor.

Üretme heyecan ve gururu
İster kamera tripodları, ister bahçe bankları veya yüzlerce başka ev aksesuarı olsun, birçok kişi için bir ürünü kendi elleriyle yapmak gurur ve sevinç kaynağı. Bazı insanlar için günlük stresten kurtulma yolu olan “kendin yap”ta bir diğer motivasyon kaynağı da ne kadar yaratıcı ve becerikli olduğunu başkalarıyla paylaşmak. Kuşkusuz sosyal medya da bunun için en iyi araçlardan biri. Üstelik paylaşımlar arttıkça bu trend başkalarını da etkileyerek bu akıma katılanların sayısının artmasına sebep oluyor. İster son zamanlarda popüler hâle gelen kendi tişörtünü tasarlamak, ister bir kitaplık yapmak olsun; bunların nasıl yapılacağını öğrenmek de malzemeleri bulmak da artık çok kolay. Geriye sadece etrafınıza bakmak ve neye ihtiyacınız olduğuna karar vermek kalıyor.