Şirketlerin başarılarının arkasındaki en büyük unsurlardan birisi CEO’lardır. Dünyaca ünlü büyük firmalar, başarılı olmak için başarılı CEO’lara ihtiyaç duyarlar. Her başarılı CEO’nun arkasında da ona ilham kaynağı olan biri mutlaka vardır.
Her CEO’nun bir gün çocuk olduğunu unutmamak gerekir. Bu sebeple gerek olumlu gerek olumsuz yönde pek çok hayat ve liderlik dersini en yakınlarından, babalarından öğrenmişlerdir. Dünyaca ünlü CEO’ların babalarından öğrendiklerini sizlerle paylaşıyoruz.
“İyi Olmadığın Konuların Üzerine Git” Bill Gates, Microsoft’un Kurucusu
Bill Gates zekâsı ile ön plana çıkan bir insan. Zekâsı iş hayatında çok etkili olmuştur. Bu özelliğini iş hayatına yansıtması da liderlik sırları arasında gelir. Ancak zeki olmanın tek başına yeterli olmayacağını düşünerek, çok çalışmanın gerektiğini de ifade eder her defasında. Çok çalışmanın başarıya götüren etkenlerden bir tanesi olduğuna inanıyor ve yanında çalışanlardan da bu çalışma azminin aynısını görmek istiyor. Rakiplerinin çok zengin bir hayat sürmesine karşın, Bill Gates sade bir yaşam sürmeyi tercih ediyor. Bill Gates sade bir yaşam tercih etme sebebini şu cümlelerle aktarıyor: “Eğer çok lüks bir yaşam sürersem şimdiki kişiliğimden başka bir kişiliğe bürünürüm. Ayrıca yeterince çalışamam ve üretim sağlayamam.” Gates, çalışkanlığı ve azmi ile iş dünyasında tüm engelleri aşarak lider konuma geldiğini belirtiyor. Microsoft’un kurucusu Bill Gates, babasından öğrendiği en önemli dersin, iyi olmadığı konuların üzerine gitmek ve onları yapmaya devam etmek olduğunu söylüyor. Gates, çocukluk yıllarında, babasının onu iyi olmadığı şeyleri yapmaya teşvik etmesinin içindeki liderlik yeteneğini harekete geçirdiğine de vurgu yapıyor.
“Bu Hafta Neyi Başaramadın?” Sara Blakely, Spanx’in Kurucusu
Sara Blakely, 20’li yaşlarının sonlarında ünlü şekillendirici iç giyim markası Spanx’i kurdu. Şirket, ilk yılında 4 milyon dolar, ikinci yılında ise 10 milyon dolar satış yaptı. 2012’de Forbes, Blakely’yi dünyanın en genç kendi kendine yeten kadın milyarderi seçti. Spanx’in kurucusu Sara Blakely’nin babasından sıkça duyduğu söz ise “Asıl başarısızlık, denememektir. Çok başarılı bir kadın olmasına rağmen aldığı en iyi tavsiyenin ne olduğu sorulduğunda, başarıdan bahsetmiyor. Bunun yerine, çocukken babasının onu yemek masasına oturtup, ona başarısını ölçmek için sorduğu o önemli soruyu söylüyor: “Bu hafta neyi başaramadın?” Babası onun kaç tane işi başardığı ile ilgilenmiyordu. Fortune’a verdiği bir röportajda Blakely, “O zaman bu tavsiyenin sadece geleceğimi değil, başarısızlık tanımımı da ne kadar tanımlayacağını bilmiyordum. Bir girişimci olarak, pek çok insan fikirlerini söylemekten korkuyor. Çünkü olabileceklerden korkuyorlar. Babam bana başarısız olmanın beni bir sonraki harika şeye götüreceğini öğretti.” diyor.
“Başkalarının Birlikte Çalışmayı İsteyeceği Bir Takım Arkadaşı Ol!” Douglas McMillon, Walmart Inc.’in Başkanı ve CEO’su
Douglas McMillon, Tennessee, ABD’de büyüyen ünlü bir Amerikalı iş adamı. Şu anda ABD’li perakende devi Walmart Inc.’in başkanı ve CEO’su. Douglas, terfi etmeden önce şirkete perakende müdürü olarak katıldı. Önceden, 2005’ten 2019’a kadar Şirketin Sam’s Club bölümünü ve 2009’dan 2013’e kadar Walmart International’ı da yönetti. Doug McMillon, stajyer olarak girdiği şirkette yıllar içerisinde adım adım ilerleyerek en tepeye kadar yükseldi. 2014’te henüz 48 yaşındayken -bugün cirosu 500 milyar doları aşan- kuruluşun başına geçti. McMillon, öncelikle, “Her şey çok çalışmakla oluyor!” diyor. Ardından babasından öğrendiği şu üç noktayı vurguluyor: “Şu anda önünde olan şeye odaklan. İstediğin yere başka türlü gelemezsin.” “Başkalarına yardım etme liderlik yeteneğini geliştirir. Özellikle şunun altını çiziyor: “Başkalarının birlikte çalışmayı isteyeceği bir takım arkadaşı ol!” McMillon, girişimcilere etraflarında yapılmamış olan şeyleri düşünmelerini ve bu şeyleri yapmanın yolunu aramalarını da tavsiye ediyor. “Bu zor görevleri üstlenerek kendinize meydan okuyun. Bunlar öğrenme fırsatlarıdır ve bir şeyi iyileştirme şansınız olur. Böylece insanlar da sizin liderlik özelliğinizi fark eder.” diyor.
“En Kötüsü İçin Hazırlıklı Ol!” Don Smithmier, The Big Know’un Kurucusu ve CEO’su
Markaların tüketicilerle etkileşim şeklini değiştirmek için oluşturulmuş online eğitim platformu The Big Know’un kurucusu ve CEO’su Don Smithmier, babasını 8 yaşındayken kaybetti. Küçük bir işletme sahibi olan babası, bir trafik kazasında vefat etti. İşletme ortağı ile hiçbir yazılı sözleşmesi veya anlaşması yoktu. Don Smithmier henüz çocukken yaşadığı bu elim tecrübenin onun hayatının ana felsefesi olduğunu her konuşmasında vurguluyor ve hikâyeyi şu şekilde anlatıyor: “Her şey olup bittiğinde anneme işletmeden hiçbir şey kalmadı. Bir anda beş çocuklu bir dul olmuştu. Buradan çıkardığım ders, her zaman en kötüsü için hazırlıklı olmam gerektiğiydi. Ortaklarım ve ben, işimizi kurduğumuzda, yapmakta ısrarcı olduğum ilk şey, birimizden biri öldüğünde ne olacağını açıklayan bir “Üye Kontrol Anlaşması” imzalatmak oldu.”
“Her Şeyi Birden Yapmaya Çalışma!” Julie Smolyansky, Lifeway Foods CEO
Lifeway Foods, 1986 yılında kurulup, kefir satan Illinois merkezli bir sağlık gıda şirketi. Şirket, 1976 yılında Odessa, Ukrayna, SSCB’den Amerika Birleşik Devletleri’ne göç eden Ukraynalı Yahudi göçmen Michael Smolyansky tarafından kuruldu. ABD’ye taşındıktan on yıl sonra bir yemek fuarında fermente sütlü içecek kefirini öğrenen Michael Smolyansky bir bodrumda işe başladı ancak kısa sürede gösterdiği başarıyla halka açıldı. 2002 yılında Michael Smolyansky’nin ölümünden sonra kızı Julie Smolyansky şirketi devraldı. Julie Smolyansky’nin babasından aldığı en güzel ders, onun yapmış olduğu hataları tekrar etmemek oldu. Babası Michael, şirketinin her alanına dahil olmak ister ve bir sorun çıktığında bir makineyi tamir etmek için bile kollarını sıvardı. “Şirketi, onun gözbebeğiydi. Her çalışan, en ufak sorunda bile ona başvururdu.” Smolyansky, 2002 yılında babası bir kalp krizi sonucu hayatını kaybettiğinde şirketi devraldı ve bu zamana kadar halka açık bir şirketin en genç CEO’su oldu. Babasının yöntemlerinin, işletme yönetimi konusunda her zaman verimli olmadığının farkına vararak doğru insanları işe aldı ve onlara görevlerini tamamlamaları adına yetki ve otorite verdi.
“Belirsizliği Sahiplen!” Ariel Kaye, Parachute’un Kurucusu
2014 yılında Ariel Kaye tarafından kurulan ve 10,3 milyon dolar finans kaynağıyla faaliyete geçen “Parachute” her gün kullandığınız bir şeyin satın alma şeklini değiştiren bir hizmetle karşınıza çıkıyor: çarşaflarınız. İtalya’daki fabrikalarında ürettikleri çarşaflarıyla kısa sürede bir kült haline gelen “Parachute”, çarşaflarının satışını ise bir web sitesi ve şirketin merkez ofisinde bulunan bir mağazadan yapıyor. Kaye, babasının öğütlerinin, ona kendi işini kurmaya cesaret verdiğini söylüyor ve babasının öğütlerini şu cümlelerle aktarıyor: “Babam, başarının, belirsizlik içerisinde rahat olabilmekten geldiğini söyler. Bir girişimci olarak bir marka yaratmak, çok büyük riskler taşıyor.” Kaye, zaman zaman kendinden şüphe duyduğu anlar olduğunu itiraf ediyor, ancak babasının bu yıllanmayan tavsiyesi, ona direnmesi gerektiğini hatırlatmış. Bu tavsiye, her zaman Parachute’un misyonuna sadık kalmasını sağlamış.