21 Ocak 2022

Çalışan deneyimini iyileştirmeye yardımcı 5 yeni trend

Pandemiyle birlikte değişen yaşam şartları çalışanlar için pozitif deneyim tarifinin güncellenmesini gerekli kılıyor. Yeni dünya düzeninde çalışan deneyimi nasıl iyileştirilir? Mevcut koşullarda çalışanlar kurumlardan neler bekliyor ve kurumlar bu ihtiyaçları nasıl karşılamalı? İşte çalışan deneyimini iyileştirecek trendler!
 
Tarih boyunca büyük felaketler, salgınlar sonrasında insanlık radikal değişimler yaşadı. Tecrübe edilen olumsuz günlerin ardından hiçbir şey insanlar için eskisi gibi olmadı. Her büyük sıkıntı sonrasında değişimi ve dönüşümü getirdi. Yeni şartların zorunluğu kıldığı adaptasyon, farklı bir yaşam deneyiminin zorluklarla da olsa açtığı kapılar, insanoğluna değişimden başka bir seçenek bırakmadı.

2020 yılının ilk günlerinden itibaren tüm dünyayı etkisi altına almaya başlayan ve etkisi gün geçtikçe ağırlaşan Covid-19 da insanoğlunun yaşadığı en büyük salgınlardan biri oldu ve olmaya devam ediyor. Tıpkı diğer felaketler gibi, Covid pandemisi de aylar içinde insanların yaşamlarında neredeyse tüm açılardan değişim yarattı ve bu süreç hâlâ sürüyor.
 
Pandeminin etkisiyle değişen unsurlardan biri de çalışma biçimleri oldu. Çoğu kişi teknolojinin de desteğiyle işlerini evlerinden sürdürmeye başladılar. Ofis ya da diğer iş ortamlarının devam ettiği sistemler de pandemiyle birlikte önemli ölçüde dönüştü. Bu yeni normalde değişen sadece iş düzenleri olmadı elbet. Çalışanların beklentileri, kariyerlerine bakış açıları da farklılaştı.
 
Çalışan beklentileri değişiyor
Kurumlar için başarılı kişileri bünyesine katmak, çalışan performansını yüksek kılmak, verimliliği artırmak her zaman için büyüme yolundaki en önemli adımlar arasında yer almıştır. Günümüzde de öyle. Ancak pandeminin etkilerinden kaynaklanan unsurlar başta olmak üzere yeni yaşam şartları çalışanlar için pozitif deneyimin tarifinin güncellenmesini gerekli kılıyor.
 
Peki, yeni dünya düzeninde çalışan deneyimi nasıl iyileştirilir? Mevcut koşullarda çalışanlar kurumlardan neler bekliyor ve kurumlar bu ihtiyaçları nasıl karşılamalı? Çalışan bağlılığı, her şeyin hızla değiştiği günümüzde belki de tarihte hiç olmadığı kadar önemli hale geldi. O zaman çalışanların kuruma bağlılığı nasıl güçlendirilir?
 
Tüm bu sorular birçok uzman tarafından irdeleniyor ve çözüm seçenekleri kapsamlı bir yaklaşımla değerlendiriliyor. Bu değerlendirilmede, yeni normalin çalışanlar üzerinde oluşturduğu etkiler dikkate alınıyor. Bu konuda yapılan çok yönlü araştırmalar da sundukları verilerle çözüm süreçlerinde faydalı bir rol oynuyor. Örneğin, EngageRocket tarafından yapılan bir araştırmanın sonuçları geçtiğimiz aylarda yayınlandı. HR 2022 Görünümü başlıklı rapora göre, 2020'nin ilk olumlu duruşu ve “ileriye dönük en iyi” döneminden sonra, çalışanların dayanıklılık seviyeleri, ruh sağlığı ve bağlılıkları 2021'de düşüş gösterdi. Raporda, tükenmişliğin de yıl içinde %9 arttığı bilgisi de yer aldı.
 
Bu ve benzer bilgiler ışığında, çalışan deneyimini iyileştirme yolunda ne gibi adımlar atılması gerektiği konuları salgının ilk zamanlarına göre aydınlık kazandı. Şimdi çalışan deneyimini daha iyi kılmaya yönelik trendlere bir göz atalım.
 
Yeni iş düzeni çalışanlar için kolaylaştırılmalı
Var olandan farklı bir iş düzenine geçmek her zaman için zordur ama pandemiyle gelen bu sistem hızlı bir biçimde çalışanların rutinini değiştirmeye mecbur bıraktı. Kimileri evlerinden çalışmaya başladı. Ofiste ya da başka bir iş alanında bulunması zorunlu olanlar için de çoğu unsur pandemi öncesine göre farklılaştı.
Değişim, çalışanlar için büyük bir stres kaynağı yaratabilir. Alışılagelmiş iş anlayışının yerine yenisini yerleştirmek için destek gerekebilir. Kurumun bu noktada devreye girerek çalışanın yeni düzendeki iş yapma deneyimini iyileştirmek için adımlar atması oldukça önemli.
 
Çalışmalarını evden sürdürenler için ortamın aynı ofiste olduğu şekilde kolaylık içermesi, işlerin rahat bir biçimde ilerlemesi için başta teknolojik destek olmak üzere çeşitli destekler verilmelidir. Bunun yanı sıra çalışanın öğle arası ya da iş bitim saati gibi haklarına saygı gösterilerek dinlenme, yemek vakitleri, iş dışı saatler gibi sınırlamalara dikkat gösterilmesi gereken bir düzenin kurulması, esnek çalışma saatlerine uygun bir planlama yapılması da yine kurumun üstlenmesi gereken sorumluluklar arsında yer alıyor. Farklı iş modelinin getirdiği süreçlere adaptasyonu daha etkin kılacak eğitimlerin düzenlenmesi de değişim dönemlerinde kurumlara başarıyı getirecek unsurlar arasında öne çıkıyor.
 
Çalışana verilen değer artırılmalı
Peki, yeni normalde bu bahsedilen değer öncekinden farklı olarak hangi anlamları kapsıyor? Verimli bir iş sürecinin pozitif deneyimler aracılığıyla oluştuğu bir gerçek. Bu pozitif deneyimin yaratılması için artık çalışanların ruh sağlığı ayrı şekilde ele alınmayı daha çok hak ediyor. Birçok çalışan pandeminin getirdiği yeni koşullarla mücadele ederken ruhsal olarak zorlandı. Dolayısıyla güvenli ve pozitif bir iş ortamı sunmak, kurumların çalışana verdiği değerin bir göstergesi olarak her geçen gün daha önem kazanıyor.
 
Kurumların yeni normalde, çalışanların refahını düşünmeleri, onların bu hızlı dönüşüm karşısında daha dirençli olmalarını destekleyici çalışmalara ağırlık vermeleri önemli bir iş planı olacaktır. Bu konuyla ilgili atılacak adımların uzmanlar eşliğinde ve gerektiğinde eğitimler yoluyla güçlendirilerek geliştirilmesi gerekiyor.
 
Güçlü iletişim stratejileri geliştirilmeli
Zorlu zamanların en güçlü anahtarı, “iletişim”. Birçok kapıyı açan bir araç. Pandeminin insanlar arsındaki ilişkileri olumsuz yönde etkilediği, insanları birbirinden uzaklaştırdığı yönündeki değerlendirmeler ve bunun iş süreçlerine yansıma ihtimali de göz önünde tutularak iletişim kanalların çoğaltılarak güçlendirilmesi şart. Hem kurumun çalışanlara aktarmak istediği bilgileri, yöneticilerin vermek istediği mesajları doğru yöntemlerle ulaştırmak hem de çalışanlar arasındaki bağın daha sağlam bir hale gelmesi için iletişimin olanaklarının başarılı bir biçimde kullanılması önemli bir anahtar görevi üstlenecektir. Kurumun iletişim stratejilerinde yapacağı değişimlerde, pozitif deneyimler yaratmayı merkeze alarak buna göre bir sistemi hayata geçirmesi uzun dönemli verimlilik açısından da kayda değer geri dönüşlerin elde edilmesini sağlayacaktır.
 
Çalışanlar iş süreçlerine daha çok dahil edilmeli
Kurumlar, çalışanlarıyla birlikte gelişip büyür. Tüm çalışanların kendi görev sorumlulukları dahilindeki ve genel işleyişteki tüm aşamalarda bir katılımcı olarak yer alması, kuruma olan bağlılıklarını sıkılaştıracaktır. Bunun için öncelikli olarak çalışanlara kulak verilmesi, son günlerin moda deyimiyle kurumların “iyi bir dinleyici” olması birçok açıdan geliştirici bir faaliyet olacaktır.
 
Çalışanları daha mutlu edecek atılımlar, iş akışını yavaşlatan ya da engelleyen sorunlar, yeni iş geliştirmenin önünü açabilecek uygulamalar gibi genelden özele kadar pek çok konuda anketler yapılıp, elde edilen veriler sistematik bir biçimde değerlendirilerek buna uygun bir çözüm haritası çıkarmak, kurulu ileri bir aşamaya taşıyacaktır.
 
Kariyer yolunun çizilmesinde rehberlik yapılmalı 
Pandemi döneminin, çalışanlar için “kariyer planı çizmek konusunda kafa karışıklıkları yaşamak” gibi sonuçları da oldu. Her zaman için var olan bu sorun, mücadeleye daha yoğun bir biçimde ihtiyaç duyulduğu bu zorlu zamanda bazı çalışanlar açısından daha belirginleşti. Çalışanın kariyer yolculuğunun olumlu bir deneyime dönüşerek hem kurum hem de çalışan için olumlu geri dönüşleri olan bir sürece dönüşmesi için, kurumların kariyer desteğinde bulunması öne taşımakta. Kariyeri konusunda güvenli ve doğru bir yolda olduğunun bilincinde olmak, bir çalışanın iş motivasyonunu artıran unsurların başında geliyor. Dolayısıyla, kurumların yetenekleri doğrultusunda bir hedefe ilerlerken çalışanının yanında olması pozitif bir iş deneyimi yaratmada öncelikler arasında bulunuyor.