07 Ocak 2022

İş hayatında iletişim kurarken yapılan 3 temel hata

İletişim diliniz sizi rezil de eder vezir de! Hele ki konu hassas dengeler üzerine kurulmuş olan iş dünyasıysa. Filmi biraz başa sarın ve düşünün. Hiç mi haklı olduğunuz halde bir anda kendinizi haksız durumda bulmadınız. İyi de neden böyle oldu, diye saatlerce kafa yordunuz değil mi? Daha fazla düşünmeyin tüm bunların nedeni doğru iletişim dilini kullanmamış olmanız. O halde gelin iş hayatında iletişim kurarken yapılan 3 temel hataya yakından bakalım.
 
Tüm dengelerin pamuk ipliğine bağlı olduğu iş dünyasında iletişim kurarken doğru dili kullanmazsanız kendinizi bir anda kaosun içinde ve aslında tam olarak onu kastetmediğinizi anlatmaya çalışırken bulabilirsiniz. Zira iletişim kurarken seçilen her kelime, her tonlama hatta onlara eşlik eden mimik ve beden dili sürecin seyrini belirleyen önemli etmenlerdendir. Bir düşünün iş dünyasında karşı karşıya kaldığınız ya da bizzat gözlemlediğiniz sorunların temelinde hep yanlış anlaşılma, kendini doğru ifade edememiş olma özetle doğru iletişim dili çerçevesinde inşa edilmemiş olan ilişkiler yatmıyor muydu? Peki, ama bu süreci tersine çevirmenin bir yolu yok mu? Elbette var. Gelin yönetici koçu olan Susan Steinbrecher’ın iş dünyasında iletişim kurarken sıklıkla yapıldığının altını çizdiği o 3 hataya yakından bakalım. Zira hedefleriniz, organizasyonunuzun devamlılığı ve hatta belki karlılığınız buna bağlı olabilir.
 
Sorundan kaçınmak ya da ertelemek
Pek çok insanın herhangi bir sorun ya da yüzleşmek zorunda kaldığı pek de iç açıcı olmayan bir durum karşısında verdiği tepki kaçınmak, ortamdan uzaklaşmak ya da o sorunu yok saymak şeklindedir. Bu davranış sizin kısa süreli de olsa mevcut süreçten uzaklaşmanıza yardımcı olur. Ama sorun tüm çıplaklığıyla olduğu yerde durur hatta kimi zaman bir kartopu gibi büyüyerek sizi ezip geçer. O nedenle sorunla yüzleşmek ve nasıl çözülebileceğine dair üzerinde düşünmeyi tercih etmek yapabileceğiniz en makul seçim olacaktır. Zira bir sorunu görmezden gelmek sorununun diğer muhataplarında önemsenmediği hissine yol açar bu da kırgınlık, kızgınlık ve öfkeyi de beraber getirir. Beki de sorun ortaya çıktığında hemen onunla yüzleşmek, büyümeden çözülmesini sağlayacakken göz ardı etmeniz yüzünden istediğiniz sonucu alamamanıza dahi neden olabilir. Özetle kaçınmak sürecin uzamasına neden olur çözüm yolunda size bir fayda sağlamaz.

Kendinizi olduğundan farklı göstermek
Bu dünyada en zor şey nedir diye sorsalar hiç şüphesiz kişinin kendisini bilmesidir deriz. Zira kişinin kendisine tarafsız bir gözle bakıp yeteneklerini ve geliştirilmesi gereken yanları görmesi başlı başına bir meziyet desek yanılmış olmayız. Kimi insanlar iş yaşamında olumsuzluklarla karşılaştıklarında bunları çözme konusunda yeteneklerini gerektiği gibi sergileyemezken kimisi de sahip olduğu yetenekleri olduğundan fazla gösterme eğilimdedirler. İşte bu durum kimi zaman kolayca çözülebilecek sorunların ya uzamasına ya da daha da çetrefilli bir hal almasına neden olur. Bu nedenle öncelikle kendinizi ve yapabileceklerinizi tarafsız bir şekilde analiz edip kurmuş olduğunuz iletişimleri bu çerçevede şekillendirin.

Konuşmaya gerekli özeni göstermemek
Bir konuşmanın gerekli ön hazırlıklar tamamlanmadan yapılması, hatalar zincirinin ilk ve en önemli halkasını oluşturur. Bir konuşma gerçekleştirmeden önce o konuşmanın tüm taraflarının bakış açıları çerçevesinde olaya yaklaşıp konuşmanın tüm aşamalarını detaylandırmalısınız. Konuşmanın gidişatına göre sorulabilecek sorular üzerine çalışıp bunlara mümkün olduğunca kafa karışıklığına mahal vermeyecek şekilde cevaplar üretmelisiniz.  Örneğin konuşmadan elde etmeyi düşündüğünüz sonucu, karşı tarafa iletmek istediğiniz bilgi ve mesajları önceden belirlemeli ve konuşmanızı bu çerçevede oluşturmalısınız. Ayrıca konuşmayı gerçekleştireceğiniz ortamın fiziksel değişkenlerinin de elde edeceğiniz sonuç üzerinde büyük bir etkisi olacağını unutmamalısınız. Mesajın net olmaması da karşı tarafta kafa karışıklığına ve odaklanamamaya neden olur.