Büyük bir krizin tam ortasında bile çıkıp “Her şey yoluna girecek! Merak etmeyin” diyebilen, her daim güven verebilen, iş arkadaşlarının sorunlarına çözüm üretebilen, bunun yanı sıra birlikte zaman geçirilmesi oldukça keyifli bir kahraman olmayı kim istemez! Sorun çözen kahraman olmanın yollarını sizler için araştırdık.
Birçok kişi gününün önemli bir kısmını işinde geçiriyor. Zamanın belki de en büyük bölümünü iş saatleri dolduruyor. Dolayısıyla işle ilgili her konu, iş çevresinden her insan, mühim bir figür haline geliyor. Haliyle de iş hayatındaki ilişkiler, aile ve arkadaşlık ilişkileri kadar dikkat gerektiriyor.
İş yaşamında sevilen bir karakter olmayı herkes ister muhtemelen. Bir başka deyişle iş yerinin kahramanı, kurtarıcısı olmayı. Büyük bir krizin tam ortasında bile çıkıp “Her şey yoluna girecek! Merak etmeyin!” diyebilen, her daim güven verebilen, iş arkadaşlarının sorunlarına çözüm üretebilen bunun yanı sıra birlikte zaman geçirilmesi oldukça keyifli bir kahraman olmayı kim istemez! Her başarı gibi bu da çeşitli meziyetler, çalışmalar, fedakârlıklar sonucu elde ediliyor. Siz de bir kahraman olmak ister misiniz? Gelin o zaman bu kahramanların belirgin özelliklerine bir göz atalım…
Çözümün doğru adresidirler
İş bu malum, ne yapıyorsan yap sorunlar eksik olmaz. Problemsiz iş olmaz! Tam bitti dersin, bir yenisi gelir. Marifet, bu sorunlara çözüm bulabilmektedir. İşte kahramanların yaptıkları tam da budur; çözümün doğru adresi olmak. Bu insanlar, yaptıkları iş hakkında gerekli bilgilere sahiptirler, işlerini severek yaparlar ve her koşulda işlerine sahip çıkarlar.
Çözüm odaklı olmaları, onların sorunların büyütülerek içinden çıkılmaz bir hâl almasını önlemelerini sağlar. Sadece görevle ilgili konularda değil, ofis içindeki kişiler arası anlaşmazlıklarda da yine gözler onlara çevrilir. Anlayışlı ve tarafsız yaklaşımları, insanlar arası anlaşmazlıklarda da çözüme kapı aralar ve onların çözüm üretme başarısında önemli bir rol oynar.
Sorumluluktan kaçınmazlar
Hayatın her alanında bitmek, tükenmek bilmeyen sorumluluklar var. Hatta bu sorumluluklar zaman zaman birçok kişiye ağır gelebiliyor ve bu da oldukça normal. Diğer taraftan sorumluluk almak, iyi bir yetişkin olmak demek aynı zamanda. Daha da önemlisi çevrende fark yaratabilmek demek. Ancak herkesin çevresinde, sorumluluk almaktan kaçan, kendisinin yapması gerekenleri, alması gereken kararları bir başkasının üzerine yıkmak için çabalayan insanlar vardır. Bu durumda, ofis kahramanı hızla ortaya çıkar ve sorumluluk almaktan çekinmez. Güçlü kararlar vermekten ve de belki de en önemlisi bunun sonucu olarak hata yapma ihtimalinden çekinmezler.
Burada küçük bir nüans var: Sorumluluk almak demek, her işi üstlenmek değil hiçbir zaman. Çünkü bu uzun vadede insanı bir tükenişe sürükleyebilir. Sorumluluk almak, kişinin kendisine düşen görevleri layığıyla yapmaya çalışmasıdır ve iş yerindeki bir kahramandan da beklenen budur!
Yeniliklere açıktırlar
Her şey her an değişiyor. Bugün yeni denilen yarına eskiyor. Fikirler, beğeniler, yöntemler… Bu değişim en çok işte hissediliyor belki de. Ofislerin kahramanları da bir işi durağan değil, dinamik bir süreç olarak ele alıyor ve ona göre davranıyor. Yeni gelişmeler, düşüncelere açık bir duruş sergileyerek artık miadını doldurmuş yöntem ya da düşüncelerde ısrar etmiyor. Yeniliği cesaretle ve güvenle karşılıyor. İş kahramanları, değişimin kokusunu alarak onun bir parçası oluyor çoğunlukla. Bu öngörülü yaklaşımları da onu çevrelerinde ayrıcalıklı bir konuma taşıyor. Gelecekle ilgili kararlarına dair belirli bir güven oluşturuyor.
Yeniliğe açık olmalarının yanı sıra bahsedilen kahramanlar ayrıca, yaptıkları işin geçmişten gelen değerlerini de unutmuyorlar. Bu değerlere bağlı kalmak da en az gelecek vizyonu sahibi olmak kadar önemli onlar için.
Onlara her zaman ulaşabilirsiniz
Defalarca mail atıp sorular sorduğunuz ya da acil başlıklı mailleri üst üste yolladığınız, bu çabalarınıza rağmen yine de bir türlü cevap alamadığınız iş arkadaşlarınız oluyor mu? Muhtemelen oluyordur. Bir iş kahramanı asla bunlardan biri değildir. Onlara her zaman ulaşabilirsiniz. Ulaşamadığınız zamanlarda mutlaka meşguldürler ve sonrasında bunun açıklamasını sizinle paylaşırlar.
Arayanlara cevap vermek de onların özelliklerinden biridir. Aradığınızda mutlaka karşınızda onu muhatap olarak bulursunuz. Bunun yanı sıra zamanları onlar için kıymetlidir. Gereksiz yere rahatsız edilmeleri durumunda da “hayır” demesini bilen kişiliklerdir.
Dedikodu yapmak onlara göre değildir
Gelin dürüst olalım: Hemen her iş ortamında az ya da çok dedikodu kazanı kaynar. Kimilerine göre işin en keyifli taraflarından biridir dedikodu yapmak; birilerini ya da bir olayı uzun uzadıya masaya yatırmak, bir konu hakkında konuşup durmaktan keyif almak. Bir ofis kahramanı ise bunun tam tersidir; dedikodu yapmaz.
İnsan ilişkilerinde yapıcı bir tutum sergiler; herhangi bir iş arkadaşıyla ilgili olumsuzluk karşısında bunu dile getirmekten çekinmez ama bunu dedikodu şeklinde yapmaz. Aynı şekilde tatsız bir olay meydana geldiğinde, yangına körükle gidecek davranışlarda bulunmak yerine, her şeyin dengeye girmesi için çabalarını esirgemez. Başkaları hakkında konuşmak yerine işin akışına konsantredir. Onun tüm bu özellikleri çevresine güven aşılar.
Şikâyet etmezler
Bir tarafta her konuda şikâyet eden, tüm olaylar içinde cımbızla çeker gibi en olumsuz olanı bulup ortaya çıkaran, hayatta hep negatif bir şeyler arayan, her şeyin kötü gittiğini, tüm aksi olayların zaten hep kendini bulduğunu anlatıp duran biri var… Geçelim diğer tarafa… Bu tarafta da başına ne gelirse gelsin mücadeleyi elden bırakmayan, kötü bir gelişme de olsa gelecekle ilgili umutlarını sürdüren, çevresine umut aşılamayı ihmal etmeyen bir kişi bulunuyor. Hangisinin yanı başınızdaki masada oturan iş arkadaşınız olmasını istersiniz?
Çoğunluk, şikâyet etmeyip olaylar karşısında çabayı elden bırakmayan kişiyle arkadaşlığı tercih edeceğini söyleyecektir büyük ihtimalle. İşte ofis kahramanları böyledir. Onların ağzından şikâyet sözcükleri dökülmez. Daima enerjik ve umut doludurlar.
Eğlenceyi unutmazlar
Tüm bunları anlatınca gözünüzde sadece işinde gücünü düşünen, eğlenmesini bilmeyen, sıkıcı bir kahraman canlanmasın sakin. Zira bir iş kahramanından mutlaka eğlenceli biri olması beklenir. Herkes onunla zaman geçirmekten keyif alır ve sohbetlerin aranılan insanıdır o! Neden mi? Çünkü onlar hem çalışmayı hem de eğlenmesini gayet iyi bilirler. Sadece çalışmak, kendine ve yaşamına zaman ayırmamak onlara göre değildir. Ofiste birilerinin doğum günü mü var? Alınacak pastayı, düzenlenecek partiyi ofis kahramanı düşünür ve organize eder. Ya da hep birlikte yılbaşı yemeğine mi gidilecek; güzel bir mekânda yemek ayarlamaktan keyif alırlar. Onların bu eğlenceli ve sosyal tarafı, popülerliklerini pekiştirir.