10 Aralık 2020

Sosyal medya bağımlılığından kurtulmanın 5 yolu

Şöyle bir etrafınıza bakın. Artık insanlar anı yaşamak yerine o anı telefonlarının kameraları ile yakalayarak paylaşma peşindeler. Üstelik fotoğrafı çekmekle de bitmiyor. O fotoğrafa kim yorum yapmış, kim beğenmiş diye sürekli takipte olmak da cabası. Üstüne üstlük bu şekilde yaşayan kitlenin oranı her geçen gün artıyor. Öyle ki eğlence olsun, boş zamanlar değerlendirilsin diye icat edilen sosyal medya platformları hayatımız üzerinde bizden daha çok söz sahibi oluyor. Peki, ama sosyal medya bağımlılığından nasıl kurtuluruz? İşte yolları…
 
Bağımlılık denilince alınıza ilk ne geliyor? Alkol, sigara… Teknolojinin yeni yaşam şeklimiz halinde gelmeye başladığı günden bu yana yani aşağı yukarı 10 yıldır yepyeni bir bağımlılık türü de hayatımıza girdi. Ne mi?  Elbette sosyal medya bağımlılığı. Kısa bir süre öncesine kadar hepimiz arkadaşlarımızla buluştuğumuzda yediklerimizin içtiklerimizin ya da gittiğimiz mekânın fotoğraflarını paylaşmak yerine arkadaşlarımızla sohbet etmenin keyfine doyasıya varırdık. Teknoloji, akıllı telefonlar, tabletler gündelik yaşamımızın olmazsa olmazı haline geldiğinden beri öncelikler listemizin sıralaması da ne yazık ki değişti. Artık, çoğunu şahsen bile tanımadığımız arkadaş listemizin beğeni ve yorumlarla onayını almak ilk sırada yer alıyor. Bu durumda aile içi iletişimden sosyal çevremize iş yaşantımızdan evliliğimize kadar zincirin pek çok halkasının olumsuz etkilenmesine yol açıyor. Psikolojimizin bozulması da cabası. Zira doktorlar “sosyal medya bağımlılığı”nı ilişkilerimizi ve psikolojik durumumuzu olumsuz yönde etkileyecek en önemli bağımlılıklardan biri olarak niteliyor. Peki, ama sosyal medya bağımlılığından kurtulmanın yolları var mı? Elbette. İşte karşınızda sosyal medya bağımlılığından kurtulmanın 5 etkili yolu!

1- Zamanı sınırlandırın!
Her bağımlılık maruz kalmanın yavaş yavaş azaltılmasıyla ortadan kaldırılır. İşe her gün sosyal medya için ne kadar zaman ayıracağınızı belirleyerek başlayın. İlk etapta örneğin normalde her gün sosyal medyaya 3 saat harcıyorsanız bunu 15 dakika azaltın. 1 hafta sonra bu süreyi bir 15 dakika daha azaltın. Eğer gün içinde 20 kere sosyal medya hesaplarınızı kontrol ediyorsanız bunu 15’e düşürün.

Elinize kâğıt kalem alıp her gün sosyal medyada kaç dakika geçirdiğinizi not etmek de faydalı olabilir. Bir diğer yöntem de sosyal medya kullanımını kurallara bağlamaktır. Örneğin bir işi yaptıktan sonra 15 dakika sosyal medyada gezinebilirim gibi hedefler koyun. Sosyal medya bir nevi sizin ödülünüz olsun. Bu şekilde uzun süredir ertelediğiniz işleri de bir bir yapmış olursunuz. Bir taşla iki kuş! Ancak her ne olursa olsun belirlediğinizi süreye sadık olun. Zamanla sosyal medyada daha az zaman geçirdiğinizi ve üstelik bundan da memnun olduğunuzu fark edeceksiniz.

2- Yeni hobiler edinin!
Sizce sosyal medyada neden bu kadar fazla zaman harcıyorsunuz? Hemen cevap verelim. Yapacak başka kayda değer bir uğraşınız olmadığı için. Evet, tüm sosyal medya tutkunlarının ortak savunması işte o kadar yoruluyorum ki kafamı boşaltmak için sosyal medya birebir. Sizin amacınız kafanızı boşaltmak olabilir ama bunu daha farklı hobiler edinerek de yapabilirsiniz. Hem de kişisel gelişiminize katkıda bulunmuş olursunuz. Örneğin yeni bir dil, yeni bir spor ya da yeni bir müzik aleti çalmayı öğrenebilir, zihin geliştiren satranç gibi hobiler edinebilirsiniz. Üstelik bunlar için hocaya da gerek yok. İnternette uzmanların yayınladığı videolar var. Açık havada yürüyüşe çıkmak da zihni dinginleştiren ve insanı rahatlatan bir diğer seçenek.

3- Sosyal medyayı azalttığınızda elde edeceğiniz kazanımlara odaklanın!
Pek çok filmde görmüşsünüzdür bağımlılar grup terapisine katılırlar ve psikolog onlara bir kâğıt kalem alıp sahip olduğu bağımlılıktan kurtulduğunda neler kazanacağını madde madde yazmalarını ister. Burada da aynı şeyi yapmanızı isteyeceğiz. Elinize bir kâğıt kalem alın ve bu bağımlılıktan kurtulmanın size olan kazançlarını madde madde yazın. Örneğin, sevdiklerime daha fazla zaman ayıracağım, yeni bir dil öğreneceğim, işlerime daha fazla konsantre olacağım, başkalarının hayatlarını kendiminkiyle kıyaslamadığım için sahip olduklarımla mutlu olmayı öğreneceğim, gerçekten beni önemseyenlerin farkına daha çok varacağım, sahte mutluluklar peşinde koşmayacağım, yaptığım her şeyi sosyal medyadaki beğeniye endeksli olarak yapmayacağım için yaşamın her anından daha fazla keyif almaya odaklanacağım gibi… Daha şimdiden bu maddeler bile sizi mutlu etmeye yetti değil mi?

4- Sosyal medyadaki beğenilerden bağımsız olarak sevilecek biri olduğunuzu unutmayın!
Sizi siz yapan özelliklerinizi seviyor musunuz? Peki, bulunduğunuz konum ve sahip olduğunuz maddi imkanlardan bağımsız olarak sadece kişisel özelliklerinize baktığınızda sevilecek biri olduğunuzu düşünüyor musunuz? İyi ama bu soruların sosyal medya bağımlılığı ile ne ilgisi var diye düşünüyorsunuz değil mi? Araştırmalar kişinin benlik saygısı ile sosyal medya kullanımı arasında direkt bir ilişki olduğunu ortaya koyuyor. 201 üniversite öğrencisiyle yapılan bir araştırmada benlik saygısı düştükçe sosyal ağ bağımlılık eğilimlerinin yükseldiği ortaya konuldu. Yine bir başka araştırmada ise sosyal ağ sitesi kullanımı ile yumuşak başlılık, özdenetim ve duygusal denge arasında negatif korelasyon olduğunu, ayrıca yalnızlık ve depresif duygularla pozitif korelasyon olduğunu, benlik saygısı düştükçe sosyal ağ sitelerini dürtüsel kullanımın arttığı ortaya konulmuştur.

Bu da demek oluyor ki bireyin kendini sevme düzeyi düştükçe daha çok çevrimiçi oluyor ve daha çok fotoğraf paylaşımı yapıyor. Kendine sevgisi düşük bireyler, paylaşım yapmaktan ziyade paylaşılan içerikleri takip ediyor ve bunları değerlendirerek sosyal medyada daha çok vakit geçiriyor. Kısaca sosyal medyada daha az vakit geçirmek istiyorsanız önce işe kendinizi sevmekle başlayın.

5- Yeni arkadaşlar edinin!
Çok değil ilk çocukluk ve gençlik yıllarını bundan yaklaşık 15-20 yıl önce yaşamış olanlar kalabalık arkadaş gruplarıyla gezmenin, oynamanın, birlikte kahkahalar eşliğinde yemekler yemenin keyfine doyasıya varmışlardır. O yıllarda hiçbir çocuğun ağzından da çok sıkıldım ya da çok mutsuzum kelimesini duymazdınız. Çünkü onlar samimiyeti, içtenliği ve gerçek dünyayı sonuna kadar yaşarlardı. Mutluluğu sanal arkadaş gruplarında, beğeni butonlarında aramazlardı. Bugün insanların sosyal medyada her zamankinden daha fazla bir şekilde zaman geçirmesinin sebeplerinin başında kendilerini anlayan, olduğu gibi kabul eden, samimi ve içten dostlara sahip olmayışı geliyor. Siz sosyal medyada daha fazla zaman geçirdikçe gerçek dostlarınızdan daha fazla uzaklaşıyor ve daha fazla yalnız kalıyor daha fazla yalnız kaldıkça da daha fazla sosyal medyayla teşrikimesai içinde bulunuyorsunuz. Bu bir kısırdöngü şeklinde sürüp gidiyor. O nedenle hayatınızın iplerini bir an önce elinize alıp telefonunuzu yere bırakın ve gerçek dostlarınıza daha fazla zaman ayırın. Sosyal aktivitelere, hobi kurslarına katılarak yeni arkadaşlar edinin.