26 Kasım 2021

Dahilerin sıra dışı hayatlarını konu alan filmler…

Her biri kendi alanında birer dahi olarak nitelendirilen isimlerin hayatları daima merak uyandırmıştır. Hele ki zekice işlenmiş bir senaryonun satır aralarından beyaz perdeye yansımışsa… İşte karşınızda sevdiklerinizle birlikte keyifle izleyeceğiniz o filmlerden bazıları…

Sosyal Ağ/Social Network
Sosyal medya denilince tartışmasız ilk akla gelen isimlerden biri Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg’tir. Dijital çağın en büyük dâhilerinden biri olarak adlandırabileceğimiz Mark Zuckerberg, bugün bir bağımlılık şeklinde nitelendirilen sosyal medya kavramının hayatımıza dahil olmasının baş mimarlarından. Yönetmen David Fincher imzalı biyografik drama olan The Social Network yani Sosyal Ağ da Facebook’un kurucusu olan Mark Zuckerberg’in Harvard öğrencisi olmasından başlayıp bir anda dünyanın en önemli girişimcileri arasında adının yer almasına kadar geçen dönemi ele alıyor. Mark Zuckerberg'in gerçek hayat hikâyesinden yola çıkan filmde ayrıca Facebook’un yaratım süreci, modern dünyaya sunduğu artı ve eksiler de ele alınıyor.
 
Akıl Oyunları/A Beautiful Mind
İşte her dakikasını pür dikkat izleyeceğiniz ve size sık sık ben bunu nasıl anlayamadım cümlesini kurdurtacak olan sıra dışı bir film. Oldukça akıcı bir senaryo dilinin hakim olduğu film, genç yaşında geliştirdiği kuramlarla matematik dünyasında iz bırakmış olan John Forbes Nash’in gerçek hayat öyküsünü konu alıyor. Filmde, oyunlar teorisinde ve diferansiyel geometri alanında köklü değişiklikler yapmış olan Amerikalı matematikçi John Nash’in dahilik ile delilik arasındaki ince bir çizgide geçen yaşamından kesitler sunuluyor. Filmde Nobel Ödülü'ne layık görülen ünlü matematikçi John Nash'i ünlü oyuncu Russell Crowe canlandırıyor.
 
Her Şeyin Teorisi/The Theory of Everything
İşte bir karakter nasıl bu kadar ete kemiğe büründürülür sorusunun cevabı. Oyunculuk eğitimi alanların mutlaka izlemesi gereken eşsizlikte bir oyunculuk performansına şahit olacağınız Her Şeyin Teorisi’nde İngiliz fizikçi ve teorisyen Stephen Hawking'in henüz 21 yaşında bir gençken teşhisi konulan hastalıkla bambaşka bir boyut kazanan hayatı ve eşi Jane Hawking ile olan ilişkisi ele alınıyor. Filmde benzersiz oyunculuk yeteneğiyle seyircileri büyüleyen Eddie Redmayne’ın gösterdiği performansla en iyi erkek oyuncu Oscar’ına layık görüldüğünü de belirtelim. Filmin yönetmen koltuğunda ise 'Man on Wire', 'Project Nim' ve 'Shadow Dancer' filmlerinin Oscar ödüllü yönetmeni James Marsh yer alıyor.
 
Amadeus
Müziğin dahi çocuğu Amadeus Mozart ve Antonio Salieri’nin ilişkisinin beyazperdeye taşındığı bu filmde, gerçek dünyadan kopuk bir yaşam sürdüren Mozart’ın hayatına ilişkin oldukça ince detaylar seyirciyle buluşuyor. 8 dalda Oscar kazanmayı başaran film, Mozart’ın dehasına bir saygı niteliğinde. Senaryosunu Peter Shaffer’in yazdığı filmde Mozart, Salieri’nin gözünden anlatılıyor. 
 
Bay Turner/Mr. Turner
Romantizm ve empresyonizm akımının öncülerinden olan ressam M. W. Turner’ın hayat hikâyesinin anlatıldığı filmde, sanatçının son 25 yılı detaylı bir şekilde ele alınıyor. Turner’in seyahatlerini, sanatının içeriğini, sosyal çevresini ve aşk hayatını derinlemesine inceleyen filmin senaristi ve yönetmeni ise Mike Leigh. Başrollerini Timothy Spall, Roger Ashton-Griffiths ve Tom Wlaschiha paylaştığı filmde, 19. yüzyılın sanat dünyası da olanca çıplaklığıyla gözler önüne seriliyor.