01 Ekim 2021

Türk tiyatro tarihine damgasını vurmuş oyunlar…

Yüzyıllar boyunca insanı, insana, insanla, insanca anlatan tiyatrolar, dünya üzerinde sergilendiği ilk günden bugüne bizlere bambaşka düşünüş yolları ve bambaşka perspektifler kazandırarak ruhumuzu düşler âleminde keyifli yolculuklara çıkarıyor. Ama bazıları var ki hem oyuncuları hem konusu hem de kusursuz bir şekilde sahnelenişi nedeniyle tiyatro severlerin dimağında sarsılmaz bir yer ediniyor. İşte karşınızda Türk tiyatro tarihine damgasını vurmuş 6 oyun…


1- Lüküs Hayat
Türk tiyatro tarihinin klasikleşen oyunlarından biri olan Lüküs Hayat, 1933 yılında Cemal Reşit Rey tarafından bestelenmiş bir operettir. Şarkısıyla yediden yetmişe herkesin aklına yerleşen bu oyunda, modernleşme yolunda ilerleyen toplumdaki batılılaşma hevesinin giderek bir kibarlık budalalığına ve yozlaşmaya dönüşmesi anlatılır. Bir iddiaya göre müzikalin sözlerini Nazım Hikmet yazmıştır fakat Nazım Hikmet o dönemde hapiste olduğu için onun yerine başka bir imzayla halkla buluşmuştur. İlk kez Cumhuriyet’in 10. yıl kutlamalarında sahnelenmiş olan Lüküs Hayat’ın Haldun Dormen tarafından sahnelenen ve başrolün de Zihni Göktay’ın yer aldığı versiyonu ise en bilinenidir. 1950 yılında Lütfi Ömer Akad tarafından aynı isimle beyazperdeye de aktarılan oyunun konusu ise şöyle: Varoş mahallelerinde yaşayan ve hayatını küçük hırsızlıklarla yaparak sürdüren Rıza ile Fıstık, bir gün zengin bir eve girerler ve kendilerini bir kıyafet balosunda tam ortasında bulurlar. Oyun,  batılılaşma hevesi içine düşmüş olan insanların trajikomik durumunu müzik ve dansın iç içe geçtiği bir görsel şölen halinde izleyiciye sunuyor.

2- Hisseli Harikalar Kumpanyası
Haldun Dormen tarafından yazılan oyun, ilk kez 3 Mart 1980 yılında İstanbul Şan Sineması’nda tiyatro severlerle buluşmuştur. New York’taki Beacon Tiyatrosu’nda sergilenerek Broadway’de sahnelenen Türkiye’den ilk müzikal unvanına da sahip olması bakımından önemlidir.

Hisseli Harikalar Kumpanyası’nda Nevra Serezli, Erol Evgin, Adile Naşit, Ayşen Gruda, İlyas Salman, Mehmet Ali Erbil, Belkıs Dilligil, Asuman Arsan, Kartal Kaan ve Turgut Boralı gibi efsane oyuncular yer almıştır. Haldun Dormen’in ve Egemen Bostancı ile yönettiği müzikalin şarkı sözleri Çiğdem Talu’ya, besteleri Melih Kibar’a müzik yönetimi ise Esin Engin’e aittir. Türkiye’nin en çok izlenen müzikallerinden biri olan bu efsanevi oyunda Anadolu'da turne yapan bir çadır tiyatrosunun assolistinin başka bir gazinoya transfer olmasıyla beraber kumpanyanın yeni bir assolist aramaya başlaması ve bir köy ağasının yeni assoliste aşık olmasıyla gelişen olaylar konu ediniliyor.

3- Yedi Kocalı Hürmüz
Vodvil türünün en güzel örneklerinden olan oyun, ünlü hiciv ustası Sadık Şendil tarafından 1967 yılında yazılmıştır. 19. yüzyılın sonlarında yaşayan Hürmüz, birbirilerinden habersiz farklı mesleklere sahip 6 koca ile evlenmiştir. Her gün bir kocasını evde misafir eden, onların getirdiği hediyeler ve paralarla geçimini sağlayan Hürmüz, berber kocasının dükkanında gördüğü bir doktora âşık olur. Bir gün hastalığı bahane ederek doktoru evine davet eden Hürmüz, tüm kocalarının o gün kendisini ziyaret etmesiyle beraber zor ve oldukça komik bir durumun ortasında kalır. Seyirci tarafından çok sevilen oyun, defalarca kez sahnelenmiş ve Ezel Akay tarafından da 2009 tarihinde beyaz perdeye aktarılmıştır.

4- Keşanlı Ali Destanı
Haldun Taner’in yazdığı bu müzikal,  ilk kez 31 Mart 1964 tarihinde Gülriz Sururi-Engin Cezzar tiyatrosunda sahnelenmiştir. Sonrasında Türkiye’nin büyük şehirlerinde 493 kere sergilenerek Türk tiyatro tarihinin kült eserlerinden biri olmayı başaran Keşanlı Ali Destanı’nın TRT için çekilen dizi ve sinema versiyonunda ise yönetmenliği Genco Erkal yapmıştır. Haldun Taner'in "gecekondu ortamında bir kahramanlık mitosunun parodisi" şeklinde tanımladığı oyun, işlemediği bir suç yüzünden mahkûm olan Keşanlı Ali ile mahallenin güzeli Zilha arasındaki imkânsız aşkı konu alır.

5- Cibali Karakolu
Kadın erkek ilişkileri, paranın ilişkilerdeki etkisi, devlet kurumlarındaki eksikliklerin neden olduğu yetersizliğin yanında dönemin toplumsal ve politik yaşamına ışık tutan Cibali Karakolu, Karaca Tiyatrosu’nun açılış oyunu olması bakımından önemlidir. Henri Kéroul ve Albert Barre'nin Une Nuit de Noces (Bir Düğün Gecesi) adlı eserinden Muammer Karaca ve Refik Kordağ tarafından sahneye uyarlanan Cibali Karakolu, ilerleyen yıllarda Nejat Uygur ve Zihni Göktay tarafından yeniden yorumlanmıştır.

6- Saatleri Ayarlama Enstitüsü
1961 yılında Ahmet Hamdi Tanpınar tarafından yazılan “”Saatleri Ayarlama Enstitüsü” romanı, Türkiye’de insanların yaşadığı şark ve garp arasındaki sıkışmışlığını anlatır. II. Abdülhamit, 2. Meşrutiyet ve Cumhuriyet Dönemleri’nde yaşayan Hayri İrdal’ın anılarından oluşan oyunda, genel olarak saat-zaman-insan ilişkisi mizahi bir dille sorgulanır.