14 Şubat 2020

Aşkın tatil hâli

Avrupa şehirlerinin her birinin kendine özgü bir ruhu vardır. Aşk ve romantizm denildiğindeyse Brugge üst sıralarda yer alır.

İyi korunan, geçmişten gelen mirasını bugüne tüm güzellikleriyle taşıyan birçok Avrupa şehrinin, özgün güzelliğinin yanı sıra sanki bir teması, bir "havası" vardır. Prag’ın melankolisi, Barcelona’nın neşesi, Berlin’in heyecanı, Roma’nın ihtişamı… Brugge’ün bu yakıştırmalar arasındaki yeri kesinlikle "romantizm". Romantizm, kişiye ve zamana göre değişkenlik gösterse de konu Brugge olduğunda herkes için aynı hissin öne çıkması kaçınılmaz. Belçika’nın bu güzel şehri, keyifli bir tatil için tercih edilebilecek en iyi seçeneklerin başında geliyor. Gelin, Brugge’ün perdelerini aralayıp güzelliklerine hep birlikte tanıklık edelim.

Başlı başına sanat eseri
Brugge, Avrupa’nın en iyi korunan şehirlerinden biri. Sakin, küçük ve nostaljik şehir, kıtanın en hareketli ve çalkantılı zamanlarında bile sakinliğini korumayı başarabilmiş. Bu yüzden Orta Çağ’a kadar uzanan geçmişinin izlerini bugün rahatlıkla izleyebilmek mümkün. 11. yüzyılda önemli bir ticaret merkezi olan şehir, birçok kültürle etkileşime girmesine rağmen özgün kimliğini korumakta son derece başarılı olmuş. Küçük bir şehir olmasına rağmen görülmeye değer çok fazla güzelliği barındırması da biraz bu “iyi muhafaza edilme” durumundan kaynaklanıyor. Çağlar açılıp kapanır ve yüzyıllar geçerken dünyanın her gün değişen çehresine inat, Brugge, gün be gün güzelliğine güzellik katmış. Bu da şehri adeta nadide bir sanat eseri kadar değerli bir kültürel miras hâline getirmiş.

shutterstock_212136922.jpg


Romantik Orta Çağ şehri Brugge

Brugge'e seyahat ediyorsanız zamanda yolculuk tadında bir rota çizerek mutluluğu iliklerinize kadar hissedebilirsiniz. Brugge, deneyimlerinizin sınırını, sizin beklentilerinizle çizebileceğiniz kadar geniş. Fakat aşk tazeleyebileceğiniz bir deneyim yaşamaya niyetliyseniz, tavsiyelerimizi takip etmenizi öneririz.

Minnewaterpark
Küçük bir göl, yürüyüş yolları, rengârenk ağaçlar ve çiçekler… Minnewaterpark, Brugge’ün en huzurlu noktalarından biri. Minnewater Gölü aynı zamanda Love of Lake (Aşk Gölü) olarak anılıyor. Rivayete göre göl üzerindeki köprüden sevdiğiyle birlikte yürüyenler, ebedi aşka ulaşıyorlar. İnsan romantizm adına daha ne ister?

shutterstock_1392245549.jpg

Groenerei
Brugge küçük bir şehir. Bu da sokaklarında özgürce kaybolup romantik atmosferin tadını bir rotaya bağlı kalmaksızın çıkarabileceğiniz anlamına geliyor. Ancak bunca güzellik arasında asla unutamayacağınız biri var ki o da şehrin en güzel manzarasına sahip kanalı Groenerei. Tarihin doğayla iç içe geçtiği bu güzellik boyunca yapacağınız yürüyüş, bir ömür hatırlayacağınız bir anıya dönüşecek.

shutterstock_395521792-(1).jpg

Koningin Astridpark

Şehrin kalabalığından bir solukta uzaklaşarak sessizliğin tadını çıkarmak isteyenler için harika bir kaçış noktası Koningin Astridpark. Yeşillikler içinde, tek gürültünün kuş cıvıltıları olduğu, huzurlu ve keyifli bir park. Mutlaka bu parkın yeşillikleri arasında yürüyüş yapmanızı öneririz.

shutterstock_1156639588.jpg

Rozenhoedkaai

Brugge’ün en çok fotoğraflana noktası… Bu kadarı bile aslında ne denli güzel bir mekândan bahsettiğimiz özetlemeye yetiyor. Mutlaka ziyaret edin, yolunuz buradan geçsin, biraz zaman geçirin ve tabii ki fotoğraf çekin!

shutterstock_1508604563.jpg

Romantik bir akşam yemeği için

Brugge, mutfak deneyimleri konusunda kendinizi şanslı hissedebileceğiniz bir destinasyon. Dünya mutfağının en iyi örneklerini tadabileceğiniz restoranların yanı sıra yerel lezzetler konusunda da birçok iddialı mekân mevcut. Sizler için birkaç önerimiz olacak: Nostaljik bir atmosfer için Pomperlut; canı Akdeniz mutfağı çekenler için The Olive Tree; caz ve blues melodileri eşliğinde bir ziyafet için T Zwart Huis.

Neler yapılabilir?
Bisikletle şehri dolaşmak, dünyaca ünlü çikolatalarından tatmak, el yapımı dantel hediyeliklerinden satın almak en keyifli seçeneklerden. Kanal gezisi yaparak, şehri bu meşhur kanallardan izleyebilirsiniz. Fayton kiralayarak nostaljinin doruklarına çıkabilir; birbirinden güzel müzeleri gezerek, tatilinizi kültür-sanat şölenine çevirebilirsiniz.