06 Kasım 2020

Poyraz Ozar: “Koç Topluluğu bayisi olmak ailemden bana kalan en önemli miras”

Ozar ailesinin Arçelik ile yollarının kesişme hikâyesi şirketin kuruluşuna kadar uzanıyor. Öyle ki Ozarlar Pazarlama ve Ticaret’in yeni nesil temsilcisi olan Poyraz Ozar’ın ismi bile eski bir Koç çalışanı olan merhum Poyraz Beşer’den geliyor. İş yaşamında kendisine babasından sonra Mustafa Koç’u örnek aldığını söyleyen Ozar, “Mavi gözlü, güler yüzlü büyük patronumuz rahmetli Mustafa Koç ile tanışma şansını yakalamıştım. Onu kendime hep örnek alır, rahmetle yad ederim” diyor.
  
Bize biraz Koç Topluluğu ile yollarınızın kesişme hikâyesinden bahseder misiniz? Arçelik bayiliğini, kaç yıldır sürdürüyorsunuz?
Bizim Arçelik ile yollarımızın kesişme hikâyesi 1955 yılına yani Arçelik’in temellerinin atıldığı yıla kadar uzanıyor. Büyükbabam Arçelik’in ilk bayilerinden biri. Bu nedenle ticaretin içine doğdum diyebilirim.

Sizin de bildiğiniz üzere Koç Topluluğu, Türkiye’nin en geniş bayi ağına sahip topluluklarından biri. Siz de bu geniş ailenin çok uzun yıllardır bir ferdisiniz. Bu süre içerisinde tüm Türk halkının yaşadığı gibi siz de pek çok depreme, yangınlara, sel felaketlerine ve son olarak da pandemiye tanıklık ettiniz. Tüm bu süre zarfında büyük Koç Topluluğu Ailesi’nin bir üyesi olmak size yardımcı oldu mu, oluyor mu?
Benim üçüncü kuşak olarak işe başlamamdan bu yana ülkemizin ve coğrafyamızın durumu itibari ile işlerimiz bir yandan büyürken bir yandan da ekonomik kriz ve çeşitli felaketlerle yüz yüze kaldık; zorlu dönemlerden geçtik, geçiyoruz.

Tüm iş yaşamımız boyunca Koç Holding’in kurum kültürünü kendimize rehber edindik. Bu nedenle bayi sahipleri olarak bizlerin, hem çalışanlarımızın hem de onların ailelerinin refahından sorumlu olduğumuzu düşünüyorum. Koç Topluluğu’nun bütünleştirici aile yapısını kendi işletmelerimizde de sürdürmekle mükellef olduğumuza inanıyorum.

Bunu yaparken de hem iş hayatımızda hem özel yaşamımızda hem de hayata bakışımızda Koç Topluluğu’nu örnek alıyoruz. Bu vesileyle bugüne kadar hayatımızın her anında yanımızda oldukları için tüm Koç Topluluğu Ailesi’ne teşekkür ederiz. 

Koç Topluluğu bayisi olmak sizin için ne anlam ifade ediyor? 
Koç Topluluğu bayisi olmak benim için “ailemden bana kalan en önemli miras” niteliği taşıyor. Kimliğimin bir parçası, gurur kaynağım…

Uzun yıllara dayanan iş birliğinin sırrı nedir? Bizimle paylaşır mısınız?
Arçelik’i bir iş ortağı olarak değil ait olduğumuz bir aile gibi görüyoruz. Bu da uzun yıllara dayanan bir iş birliğini de beraberinde getiriyor.
 
1922 yılında kurulmuş bir şirketiz, birçok bayilik faaliyetimiz oldu. Ancak Arçelik bizim için hiçbir zaman sadece bayisi olduğumuz bir şirket anlamı taşımadı. Çünkü biz bu çatı altında bir bayiden öte büyük Koç Topluluğu Ailesi’nin değerli bir ferdiyiz.
 
Kökleri, değerleri ve ilkeleriyle Koç Topluluğu, bugün Türkiye’nin en önemli kurumlarından biri... Koç markasını geleceğe taşıyan etkenlerin neler olduğunu düşünüyorsunuz?
Ülkenin en büyük holdinglerinden biri olması, dev bir istihdam sağlaması, milyonlarca insana ekmek kapısı olmasının dışında Koç Topluluğu’nun bu ülkenin güvencesi olması, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlılığı ve hep ileriyi hedefleyen bakış açısı Koç markasını geleceğe taşıyan en önemli faktörler.
 
İş hayatına girdiğiniz günden bu yana bayilik sisteminin gelişimini de yakından gözlemleme şansına eriştiniz. O günden bu yana nasıl bir gelişim söz konusu?
En büyük gözlemim şu: Yeni kuşak bayiler gelmeye başladıkça, şirkette bu sürece uyum sağlamak ve onlara yol göstermek adına kendi kurumsal yapısını ve iş yapış şekillerini bu doğrultuda dönüştürmeye başladı.
 
İkinci olarak bayilerin istek ve beklentilerini daha fazla dikkate alan yöneticilerle çalışma fırsatımız oldu. Geçmişte de böyleydi ancak bayilerimizi daha fazla mutlu etmek adına yöneticilerimiz her geçen gün daha yoğun bir mesai ve özveriyle çalışıyorlar. Bu da işletmeleri rekabette öne çıkaran en büyük etkenlerden biri bence.
 
Bu süre zarfında eminiz ki hafızanızdan silinmeyecek iyi, kötü pek çok anıya sahip olmuşsunuzdur. Geriye dönüp baktığınızda sizde yer eden en unutamadığınız anınızı bizimle paylaşır mısınız?
Tabi ki onlarca kıymetli anım var ama en önemlisi sanırım şu: Koç Topluluğu her zaman hayatımızın o kadar büyük bir parçasıydı ki babamın bütün arkadaşları şirket, Arçelik ve Beko ile ilişkiliydi. Öyle ki ismim bile eski bir Koç çalışanı olan merhum Poyraz Beşer’den geliyor. Kendisini buradan rahmetle anıyorum. Eski yöneticilerimizden olan Koral Boro da ‘Beyoğlu’ndan Sütlüce’ye’ adlı kitabında bu hikâyeye yer vermiştir.
 
Koç Topluluğu bayisi olmak size ticari ve sosyal yaşamınızda ne gibi artılar sağladı?
Koç Topluluğu çok geniş bir aile olmasının yanı sıra ülkenin en eski ticari yapılarından biri olduğu için inanıyorum ki bünyesindeki iş adamlarının ve yöneticilerinin deneyimi kolay kolay hiçbir kurumda bulunmaz. Topluluğun bayileri kendilerini büyük bir ailenin ferdi olarak gördükleri için her şehirde kapısını çalıp kendinizi tanıttığınızda hoşça karşılanacağınız, bir işe başlamadan önce danışabileceğiniz deneyimli bir büyüğümüz mutlaka bulunur. Sanırım ki bu, ticari hayata başlayan her genç için çok önemli bir güven kaynağıdır.

Sosyal olarak ise Koç Holding’in daima ilerici ve Atatürkçü yapısı, Ozarlar ailesinin en çok gurur duyduğu şeylerin başında gelir.

Kuşaklar arası farklılıklar ikili ilişkilerde olduğu gibi iş yaşamında da son derece belirleyici bir faktör. Kendisinden önceki neslin kurmuş olduğu işi devam ettiren biri olarak siz bu süreci nasıl yönettiniz? Aile büyüklerinin tecrübelerinden nasıl istifade ettiniz?
Ben üniversite eğitimimi tamamlayıp çalışma hayatına atıldığımda rahmetli babam ve amcam işlerimizin başındaydı. Dolayısıyla onların deneyimlerinden faydalanmak için çok fırsatım oldu.
Ailem için Arçelik bayiliğinin daha uzun yıllar boyunca başarılı bir şekilde devam ettirilmesi çok büyük bir önem arz ediyordu. Bu nedenle de çok destekleyici bir alışma/öğrenme dönemi yaşadım. Zaman içinde işlerin başına ben geçtim, kendileri de bana deneyimleriyle destek olmaya devam ettiler.
 
Ancak şunu belirtmeden de geçemeyeceğim. Ben işe mal taşıyarak başladım ve her aşamasında bizzat bulunarak muazzam bir deneyim edindim. Bunun hem işimin kıymetini kavramamda hem de her detaya hâkim olmamda belirleyici bir faktör olduğuna inanıyorum.
 
İşlerinizi sizden sonra devralacak yeni kuşağa neler tavsiye ediyorsunuz?  
Önce eğitimlerini en güzel şekilde tamamlamalarını, kendilerini her alanda donanımlı kılmalarını, sonra da işimizin bizimle beraber pek çok ailenin ekmek kapısı olduğunun bilincinde olarak, istihdamı artırmayı hedef alarak çalışma arkadaşlarının en büyük zenginlik olduğunun bilincinde çalışmalarını tavsiye ederim.
 
Bunun yanında her kazanımın vergisiyle devletimize katkı sağlamanın ne kadar büyük gurur olduğunu anlamalarını dilerim.
   
Günün büyük bir çoğunluğunu çalışanlarınızla geçiriyorsunuz. Kimi zaman ailenizden daha çok onları görüyorsunuz. Kaç kişilik bir ekipsiniz? Çalışanlarınızla aranızda nasıl bir ilişki var?
Yaklaşık 25 kişilik bir ekibiz. Aramızda benden çok önce işe başlamış 25 senelik çalışma arkadaşlarım var. Büyüklere saygı gösteren, gençlere sorumluluk ve fırsat veren aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliğini destekleyen bir şirket yapımız var.

Biraz da ailenizden bahsedelim. Evli misiniz? Çocuklarınız var mı?  Varsa, kaç yaşındalar neler yapıyorlar?
Evliyim, 1 oğlum var. Henüz 7 yaşında, eğitim hayatının başında. Eşimle birlikte çalışıp sorumluluklarımızı paylaşıyoruz.
 
İş yaşamı ve aile dışında sizi ruhen besleyen geliştiren şeyler neler? Boş zamanlarınızda en çok ne yapmaktan keyif alırsınız?
11 yaşında bir İran kedimiz ve 4 yaşında İngiliz Bulldog köpeğimiz var. Onlarla vakit geçirmek beni çok rahatlatıyor, zihnimi boşaltıyor.

İş ya da özel yaşamınızda kendinize örnek aldığınız biri var mı? Onun yaşama karşı duruşu, hayatı algılayışı ve değerleri sizin yaşamınızı şekillendirmenize ne yönde katkı sağladı?
Babamı 3 yıl önce kaybettim, yokluğunda hep o nasıl yapardı diye düşündüğümü fark ediyorum. Hastalandığında bile mutlaka masasında, işin başında olma azmine imreniyorum.

Bir de ‘mavi gözlü, güler yüzlü” büyük patronumuz rahmetli Mustafa Koç ile tanışma şansını yakalamıştım. Onu kendime hep örnek alır, rahmetle yad ederim.

image-22-10-20-03-03.jpg