26 Mayıs 2025

Şirketler dijital geleceğe hazırlanıyor

EY’nin hazırladığı “Endüstrilerin Geleceği Araştırması 2025” raporu yayımlandı. Araştırmaya göre, küresel çapta şirketlerin gelişmekte olan teknolojilere her yıl daha fazla yatırım yaptığı ve pilot kullanım alanlarını genişletmekte olduğu görülüyor.

EY Türkiye’nin de dahil olduğu 26 ülke arasında 8 farklı sektörden 1.635 işletmenin katıldığı ve işletmelerin yenilikçi teknolojilere yönelik yaklaşımlarının ele alındığı Endüstrilerin Geleceği 2025 (Reimagining Industry Futures) Araştırması yayımladı. EY araştırmasına göre; üretken yapay zekâ (GenAI), 5G ve uç bilişim (edge computing) gibi yenilikçi teknolojiler iş dünyasının geleceğini yeniden şekillendiriyor. Ancak hızlı gelişen ve karmaşık olan bu ortam, işletmeler ile bilgi ve iletişim teknolojisi (ICT) tedarikçileri arasındaki ilişkilerin de değişmesine neden oluyor.

Araştırmaya göre, gelişmekte olan teknolojilere yönelik kurumsal yatırım ivmesinin güçlü kalmaya devam ettiği görülüyor; üretken yapay zekâ (GenAI) alanında geçen yıl küresel çapta yüzde 43 olan yatırım oranının, bu yıl yüzde 47’ye çıkmasıyla işletmelerin neredeyse yarısının bu alana yatırım yaptığı gözlemleniyor.

İLERİ TEKNOLOJİ YATIIRMLARI ARTIYOR

Anket katılımcılarının yüzde 43’ü ise nesnelerin interneti (IoT) alanına yatırım yaptığını belirtirken, yüzde 33’ü 5G teknolojisine yatırım yapıyor; bu, sırasıyla 2024’teki yüzde 39 ve yüzde 27’lik oranlarına göre artış trendini yansıtıyor. Ayrıca araştırma, bilgi ve iletişim teknolojileri (ICT) tedarikçilerinin, işletmelerin dijital dönüşümde başarılı olabilmesi için stratejilerini gözden geçirmeleri gerektiğine vurgu yapıyor. Aynı zamanda EY araştırması; günümüzde üst düzey yöneticilerin yüzde 49’unun, tedarikçi seçimi de dahil olmak üzere, gelişen teknolojilere kurumsal stratejilerinde yer verdiğini ortaya koyuyor. Teknoloji yatırımlarının karar süreçlerinde CEO’ların doğrudan görev aldığı işletmelerin yüzde 51’i GenAI’ye yatırım yaparken, CEO’ların bu süreçlerde daha az yer aldığı organizasyonlarda ise bu oranın yüzde 44 olduğu görülüyor.
 
TEKNOLOJİ UYGULAMALARI AKTİFLEŞEMİYOR

Gelişmekte olan teknolojilere yönelik yatırımlarda küresel çaptaki artış eğilimine rağmen; araştırma, çok sayıda işletmenin hala sadece deneme aşamasında olduğunu ve bu gelişimin önündeki en büyük zorlukların mevcut sistemlerle entegrasyon (yüzde 48) ile bütçe kısıtlamaları (yüzde 46) olduğunu ortaya koyuyor. Örneğin, IoT’ye yapılan yatırımlar; her ne kadar yıldan yıla artsa da aktif IoT uygulamalarına sahip işletmelerin oranı düşüş gösteriyor ve bu oran 2024’te küresel çapta yüzde 19 iken, bu yıl yüzde 16’ya gerilemiş durumda. Uç bilişimin aktif uygulamaları da yıllık bazda yüzde 22 ile sabit kalırken, ankete katılan işletmelerin yalnızca yüzde 1’inin GenAI aktif uygulamalarına sahip olduğu görülüyor.
 
Öte yandan şirketler, dijital dönüşüm yolculuklarında operasyonlarını en iyi şekilde destekleyebilecek ICT (bilgi ve iİletişim teknolojileri) tedarikçileri seçme konusunda kararlar almakta zorlanıyorlar. Araştırmaya göre, küresel çapta anket katılımcılarının yüzde 73’ü, değişen tedarikçi ekosistemini daha iyi anlamaları gerektiğini ifade ediyor. Anket katılımcılarının yüzde 56’sı ise teknoloji tedarikçilerinin ek iş ortakları hakkında farkındalık eksikliği yaşadıklarını düşünüyor.
 
ICT SAĞLAYICILARI SEKTÖRE GÖRE ŞEKİLLENİYOR

Tüm sektörler genelinde, sistem ve süreç optimizasyonu (yüzde40) bir IoT uygulaması olarak ilk sırada gelirken; uzaktan çalışma, eğitim ve iş birliği (yüzde 38) 5G tabanlı bir IoT kullanım alanı olarak bunu takip ediyor. Ancak, araştırmaya göre tercih edilen 5G kullanım alanlarına dair sektörler arasında büyük farklılıklar bulunuyor. Örneğin; uzaktan iş birliği konusu, enerji ve finansal hizmetler sektörlerinde öncelikli olurken, kritik altyapı kontrolü otomotiv ve imalat sektörlerinde en üst sırada yer alıyor. Tüketici ve kamu sektörleri için öncelikli 5G kullanım alanı ise sistem optimizasyonu olarak öne çıkıyor. Bu durum, ICT sağlayıcılarının stratejilerini sektör merceğinden ele alması gerektiğine işaret ediyor.
 
Araştırma sonuçlarına göre işletmeler ICT sağlayıcıları için ideal tedarikçi özelliklerini tanımlarken, ölçülebilir iş çıktıları sağlama yeteneğinin (yüzde 33) ve güçlü bir iş ortağı ekosistemine erişim sağlama yeteneğinin (yüzde 33) ilk sıralarda yer aldığını belirtiyor. Bu özelliklerin, değer bazlı fiyatlandırmanın (yaklaşık yüzde 10) önünde yer alması, işletmelerin tedarikçileri değerlendirirken maliyet avantajının ötesine baktığına işaret ediyor.

İşletmelerin dijital dönüşüm süreçlerinde çok çeşitli tedarikçi pazarının olduğu bir ortamda, müşterilere sundukları teklifleri güçlendirmek için ICT sağlayıcıları aşağıdaki 5 adımı atabilirler:

Sunulan çözümlerin kalitesine odaklanarak firmanın önemli bir iş ortağı olarak konumlandırılması,

Daha geniş bir yelpazedeki kurumsal müşterilerle etkileşim kurulması,

Müşterilerin yeni iş modelleri ve teknoloji kombinasyonları hakkında bilgilendirilmesi,

Tekliflerde ölçeklenebilirlik, güvenlik ve sürdürülebilirlik konularına öncelik verilmesi,

Sektörlere ve ekosistem ortaklarına odaklanılması.