11 Ağustos 2022

İş gücü becerilerinizi 5 adımda nasıl geliştirirsiniz?

Her alanda değişimin yaşandığı, eskiye oranla bilgiye erişimin çok daha kolay bir hale geldiği günümüz dünyasında, zamanın gerisinde kalmadan geleceğe doğru kendinden emin adımlarla yürümenin yolu işgücü becerilerini geliştirmekten geçiyor. Peki ama nasıl?

Çağa ayak uydurmak ve rakiplerinin gerisinde kalmak istemeyen her şirketin teknolojiye ve dijital dönüşüme  yatırım yapması kadar doğal bir adım olamaz. Peki tüm yatırımı destekleyecek kalifiye iş gücünüz yoksa? İşte o zaman tehlike çanları çalıyor olabilir. Zira her alanda dönüşüm yaşanırken mesleklerin de aynı yerde saymasını beklemek pek iyimser bir ihtimal olur. O halde işgücü becerilerinizi geliştirmek için izlemeniz gereken 5 adıma gelin birlikte göz atalım.
 
1 - Yeni beceri kazandırmayı uzun vadeli bir yatırım olarak görün
Şirketinizin gelecekteki akıbeti mevcuttaki çalışanlarınızın niteliğine bağlıdır. O halde siz de yatırımlarınız doğrultusunda planlamalar yapabilecek ve olası krizlerin önüne geçmenizi sağlayacak yetkinliklere sahip çalışanlarınız olsun istemez misiniz? Kimsenin bu soruya “hayır” şeklinde cevap vereceğini düşünmüyoruz. Ancak bu öyle istemekle olmuyor. Ne yazık ki bu becerilere sahip çalışanları bulmak ve istihdam etmek sanıldığında da zor. Zira bu noktada da işin içine her zamanki gibi para giriyor. Çünkü beceri kazandırma çalışmalarının çoğu yöneticiler ya da  patronlar tarafından bir maliyet kalemi olarak nitelendirildiğinden hep göz ardı ediliyor. Halbuki çalışanların beceri kazanmasına yardımcı olacak eğitim programları hazırlarken bunu uzun vadede karlılığa etkide bulunacak bir adım olarak nitelendirerek yola öyle çıkmalısınız.

Peki ama çalışanlarınızın iş gücünü artırmak için ilk adımınız ne olmalı? Öncelikle ihtiyacınız olan bilgi ve becerilerin neler olduğuna dair bir araştırma yapmalısınız. Şirketinizin koyduğunuz hedefler doğrultusunda ilerleyip ilermelediğini ve amaçladığınız noktaya ulaşmak için kalifiye iş gücünüzün ne kadar yeterli olduğunu bilmeniz gerekir.

Elde ettiğiniz veriler doğrultusunda da mevcut elemanlarınızın tecrübe ve yetkinlikleri doğrultusunda kendilerini daha da geliştirmelerini sağlayabilirsiniz. Diğer yandan dijital bir dönüşümde teknik açıdan donanımlı yeteneklere odaklanmayı da düşünebilirsiniz ancak şunu da unutmamak gerekir ki, günümüz dünyasında henüz uçan arabalarla seyahat etmiyoruz. Ez cümle, eski alışkanlıklarımız ve iş yapış şekillerimiz halihazırda devam etmekte. Bu durumda eski çalışanlarla ve yeni çalışanları birbirinden ayırmak yerine her ikisini de tek bir potada kaynaştıracak şekilde şirketinizin içerisinde istihdam edebilirsiniz. Uzun seneler emek vermiş çalışanlarınızın tecrübesi, yenilerin bilgi birikimiyle birleştiğinde daha yüksek bir performans elde edebilirsiniz.
 
2 - Eğitimi başlıklara bölmeyin
Her bir departmanın güçlü ve zayıf olduğu alanları tespit edip bu çerçevede kendinize bir yol  haritası belirleyerek öncelik sırasına göre eğitim alınması gereken konuları listeleyebilirsiniz. Çoğu şirket bu eğitimleri ayrı ayrı başlıklar halinde sunuyor ve çalışanlarının katılabilecekleri eğitimleri ise kotalandırıyor. Ancak çalışanların zayıf olduğu alanlar genellikle birbirleriyle bağlantılıdır. Ayrıca sizin tespit ettikleriniz dışında çalışanınızın kendisini yetersiz gördüğü alanlar da mevcut olabilir. Bu yüzden belirlediğiniz eğitim başlıklarından sadece birini seçmelerini istemeniz yerine hepsini tek bir program olarak onlara sunmanız hem bilgilerini pekiştirmek hem de eksik oldukları alanlarda kendilerini yetiştirmek adına daha faydalı olabilir.

Bu eğitimleri sunmak kadar istikrarlı bir şekilde devam edilmesini sağlamak da önemli. Çoğu zaman çalışanlarınız yoğun iş temposundan sonra bu eğitimlere vakit ayırmak istemeyebilir ya da dikkatini eğitimlere yeterince veremeyebilir. İşte tam da bu noktada motivasyonlarını yeniden kazanmalarını sağlayacak teşvik edici ödülleri programa dahil edebilirsiniz. Ya da bu eğitimleri başarıyla tamamlamaları halinde kariyerlerini daha başarılı bir şekilde yöneteceklerini bunun da uzun vadede terfiye olumlu yönde katkı sağlayacağına dair sinyaller verebilirsiniz. 


3 - Öğrenmeyi eğlenceli hale getirin
Kimi zaman günlük hayatın o bitmek tükenmek bilmeyen koşturmacasına bir de ekstra sorumluluklar eklendiğinde bırakın işi; sevdiklerimizle bir şeyler yapmak için dahi gerekli heves ve isteğe sahip  olamayabiliyoruz. O halde bu gerçeği heybenize koyun ve çalışanlarınızın kişisel gelişimlerine katkı sağlayacak eğitimleri kendilerine atfedilen birer iş yükü olarak görmemelerini ve bu eğitimlerden azami keyif almalarını sağlamaya odaklanın. Peki ama nasıl?  Eğitimlerde çalışanlarınızı sadece dinleyici olmaktan çıkarıp onlara çeşitli görevler vererek ya da yeri geldiğinde konuyla ilgili deneyimlerini, düşüncelerini sorarak onların konuya daha çok dahil olmalarını sağlayabilirsiniz. Bu sayede çalışanlarınızın hem eğitimden maksimum verimi almalarını hem de birbirleriyle sadece iş ortamıyla sınırlı olmayan bir iletişim kurmalarını sağlayarak takım olmalarına daha fazla katkı sunabilirsiniz. 

4 - Verileri iyi okuyun
Şirketinizin işgücü becerilerini artırmak ve çalışanlarınızın yeni yetenekler kazanmalarını sağlayacak eğitimleri planlamak aslında meşakkatli bir iştir. Yaptığınız ön çalışmalardan elde ettiğiniz çıktıların iyi okunmasının da eğitim tasarlamanın bir parçası olduğunu unutmamalısınız. Eğitimler esnasında  toplayacağınız her bir veri, sunduğunuz modüller altındaki konuları çalışanlarınızın yetkinliklerine göre değiştirmeniz ve/veya düzenlemeniz gerekip gerekmediğine dair eşsiz bir yol gösterici olabilir. Ayrıca günlük hayatta dahi sıkça rastladığımız yapay zeka araçlarını çalışanlarınızın öğrenme deneyimini kişiselleştirmek için kullanabilirsiniz. Böylece mevcut yetkinlikleri ile gelecekteki kariyerlerinin nasıl şekilleneceğini onlara gösterip eksik yanları konusunda  ihtiyaçları olan eğitimlere dair onları bilgilendirip, verimin artmasını sağlayabilirsiniz. 


5 - Çalışanlarınıza alternatifler sunun
Şirketinizin gelecekte var olabilmesi için çalışanlarınızın yeni beceriler kazanmalarını sağlayacak eğitimleri, uygulanması gereken yazılı olmayan bir ön kural gibi görebilirsiniz. Ancak bu kez duruma bir de çalışanlarınızın perspektifinden bakmayı deneyelim. Teknolojik gelişmelerin ve yeniliklerin bu kadar fazla olduğu bir dönemde onlar yerinde saymak istiyor mu? Kocaman bir “hayır” cevabı alacağınızdan emin olabilirsiniz çünkü onlar da kendi işlerinin ilerleyen zamanda ya tamamen ortadan kalkacağını ya da bu işleri zaman içinde yapay zekaya kaptıracaklarını düşünüyorlar. Hayat devam ettiği sürece istek ve ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için dümeni yeni bilgilere ve iş kollarına kırmak; kendilerini geliştirmek zorunda olduklarının farkındalar. Bu sebeple yeni bir kariyer inşa etme konusunda istekli oldukları söylenebilir. Çalışanlarınızın kendilerini geliştirmekten başka çarelerinin olmadığı düşünüldüğünde, az ya da çok fark etmeksizin edindikleri tecrübelerin üzerine yenisini eklemeye meyilli olabilirler. Bu noktada kendilerine katmak istedikleri becerileri onların kararına bırakacak programlar sunabilirsiniz. İşveren olarak çalışanlarınıza kendileri için gerekli olan eğitim programlarını oluşturabilecekleri kaynakları sunduğunuzda kişisel becerilerini geliştirmelerine önemli bir katkı sağlarsınız.