11 Şubat 2021

İlham veren bir girişim hikâyesi: Armut.com

İçindeki girişimci ruhu tamamen bir tesadüf sonucunda keşfeden Başak Taşpınar Değim, arzla talebi buluşturarak hizmet sektörüne yepyeni bir açılım kazandırdı. “Hizmet piş ağzıma düş” sloganıyla işe sıfırdan başlayıp yarattığı girişimle milyonlarca insanın başvuru adresi haline gelmeyi başaran Armut.com’un kurucusu Başak Taşpınar Değim ile sıra dışı girişim öyküsünü konuştuk. 
 
Başak Taşpınar Değim, uzun yıllar boyunca dünyanın önde gelen şirketlerinde çalışmış kariyer yolculuğu başarılarla dolu bir beyaz yakalı çalışandı. Hatta öyle ki yolu bir dönem Koç Topluluğu ile de kesişmişti. Onun tüm yaşamını değiştirerek içinde yatan girişimciyi keşfetmesi tamamen tesadüf ve biraz da zorunluluktan gelişen bir sürecin sonunda gerçekleşti. Uzun yıllar boyunca yaşadığı Amerika’dan Türkiye’ye kesin dönüş yapmaya karar verince hepimizin hayatımızın bir döneminde mutlaka karşı karşıya kaldığı doğru hizmete doğru insanı bulamama sorunuyla o da yüzleşti. Ancak o içinde yanan girişimcilik ateşinin de yardımıyla olaya başka bir perspektiften bakarak bunu bir iş modeline dönüştürmeyi başardı. “Hizmet piş ağzıma düş” sloganıyla yarattığı Armut.com bugün çatısı altında binlerce profesyonelin hizmet sunduğu bir girişim olmayı başardı.
 
Halihazırda Türkiye’nin hizmet alanında en büyük platformlarından biri olan Armut'ta tadilat, nakliye, temizlik, tamirat ve organizasyon gibi 4000'den fazla kategoride 670 bin hizmet veren bulunuyor. Yılda 3,5 milyonun üzerinde talep alan bir girişim yaratan Armut.com’un kurucusu Başak Taşpınar Değim ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
  
Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği mezunusunuz. Bunun yanında Koç’da MBA, ABD’de master yaptınız, Coco-Cola, Morgan Stanley, Nealsan ve Nevlon gibi şirketlerde çalıştınız. Böyle bir kariyerden sonra nasıl oldu da beyaz yakalı çalışandan bir girişimci yaratmayı başardınız? Sizi girişimci olmaya iten güç neydi? Armut.com’dan önce girişimci olma yolunda başka denemeleriniz olmuş muydu? Bize biraz bu süreci anlatır mısınız?
Amerika’dan Türkiye’ye kesin dönüş yaptığımız sırada yeni taşındığımız ev için nakliye, boyacı, temizlikçi gibi birçok konuda yardım arayışına girdik. Bu süreçte hoş olmayan tecrübeler yaşadık ve çevremize, “Güvenilir nakliyeci, temizlikçi, boyacı bulabileceğimiz bir internet sitesi yok mu?” diye sorduğumuzda Türkiye’de her şeyin internet üzerinden yapılmadığı cevabıyla karşılaştık. O dönemde hayatın bize getirdikleri ve çeşitli tesadüfler sonucunda, kendi yaşadığımız kaliteli ve güvenilir hizmet verenlere kolayca ulaşamama probleminden de yola çıkarak 2011 yılında Armut.com’u hayata geçirdim. Sizin de belirttiğiniz gibi Armut’dan önce beyaz yakalı bir çalışandım, herhangi bir girişim denemem olmadı. Gerek yurt dışında gerekse Türkiye’de önemli markalarda çalışarak geçti kariyer yolculuğum.
 
Profesyonel iş yaşamınız boyunca bir süre siz de eşiniz de Koç Topluluğu çatısı altında çalıştınız. Koç Holding’in DNA’sını da oluşturan girişimcilik kültürünün size ne yönde katkıları oldu? Buradan aldığınız bilgi birikimi ve deneyimi girişiminizi hayata geçirirken nasıl kullandınız?
Koç kültürüyle tanışmam üniversite yıllarıma dayanıyor, burada MBA eğitimimi tamamladıktan sonra 2010 yılında yollarımızın holdinge bağlı Tat markasında, marka müdürü olarak çalışmaya başlamamla birlikte yeniden kesişti. Koç Holding her açıdan eğitici, öğretici bir kurum olmasının yanı sıra yeniliklere açık ve yeteneklerinizi parlatmanıza imkan veren bir yer. Burada çalıştığım süre boyunca girişimcilik ruhumun daha da beslendiğini ve geliştiğini gözlemledim. Koç kültürünün bana kattığı olumlu yönler yadsınamayacak kadar fazla.
 
Armut.com’u hayata geçirmeye karar verdiğiniz anı bizimle paylaşır mısınız? Fikir nasıl doğdu, nasıl karara dönüştü. Girişiminizi hayata geçirirken en çok hangi aşamalarda zorlandınız?
Yukarıda da bahsettiğim gibi kendi evimizi kurarken yaşadığımız olumsuz deneyimler, içimdeki girişimci ruhla birleşince 2011 yılında Armut.com hayata geçirdik. Hizmet sektörü karmaşık olmakla birlikte memnuniyetin çok önemli olduğu bir alan. Başlangıçta, güven ve kalite problemini çözebileceksek bu işe girmeliyiz düşüncesiyle bakıyorduk. Amacımız bu problemi teknolojiyi kullanarak çözmekti. Bunu yapmanın kritik adımı öncelikle basit bir ürünü ortaya çıkartıp sonrasında müşterilerin geri bildirimleriyle hızlı inovasyon yaparak, tecrübeyi iyileştirmekti. İlk 2 yıl boyunca hiçbir yatırım almadan, teknolojik altyapısı sağlam, veriye dayalı ürün geliştirmeye ve hizmet kalitesi problemini çözmeye odaklandık. Sonrasında markamıza daha çok yatırım yapmaya, kullanıcı kitlemizi genişletmeye başladık. Bir teknoloji ürünü geliştiriyorsanız, bir fiziksel ürün gibi, "yaptım oldu", "bir daha hiç değiştirmeyeyim gibi bir durum yok. Sürekli hem yeni özellikler ekleyerek ürünü geliştirmeye devam etmek, hem de büyümenin getirdiği yeni ölçek problemlerini çözmeye devam etmek zorundasınız. Yani değişim ve yenilik bu işin olmazsa olmazı. 6 ay önceki ürün ile şimdi kullanacağınız üründen alacaklarınız farklı, şu an çok daha iyi bir deneyim yaşatıyoruz, bundan birkaç ay sonra daha da iyi olması gerekiyor.
 
Armut.com, kurulduğu günden itibaren müşterilerin hayatlarını kolaylaştırmaya odaklandı, şu an 4000’in üzerinde farklı kategoride, 600.000’den fazla profesyoneli, %98 müşteri memnuniyetiyle hizmet almak isteyenlerle buluşturan, bugün Türkiye'nin en büyük online hizmet platformu konumuna geldi. Bugün alanlarında uzman çalışma arkadaşlarımla, doğru teknolojilere yatırım yaparak müşteri memnuniyetini daha da artırmak ve bir sektörün internete geçişine liderlik etmek için yeni stratejiler geliştiriyor ve hızlı büyümeye devam ediyoruz.
 
Böyle bir oluşum için isim seçimi de son derece önemli. Akılda kalmalı, sizi yansıtmalı, kolayca benimsenecek nitelikte olmalı… Adını neden Armut koydunuz? Bize biraz hikâyesinden bahseder misiniz?
“Armut” gerçekten de verdiğimiz hizmetle birebir örtüşen çok güzel ve sempatik bir marka adı. “Hizmet piş ağzıma düş” sloganımız da Armut ile çok uyumlu oldu ve hem akılda kalıyor hem de konumlama olarak bizi pazarda ayrıştırıyor.
 
Girişiminize yatırım alma süreciniz nasıl gelişti?
Kurulduğumuz ilk birkaç yıl tamamen ürün geliştirmeye ve hizmet kalitesi problemini çözmeye odaklandık ve çözer çözmez hızlı bir büyüme sürecine girdik. Ardından Ocak 2014’te 1 milyon dolarlık ilk yatırımımızı Hummingbird Ventures’dan aldık. Bu yatırımı aldığımızda 4 kişiydik, bugün 100 kişiyi geçti. Her yıl büyük oranlarla büyümeye devam ettik. 2016’da ise 3,2 milyon dolarlık ikinci tur yatırımımızı aldık. Yatırımlardan aldığımız güçle büyümeye ve müşteri memnuniyetini geliştirmeye devam ettik.
 
Kıyasıya rekabetin yaşandığı hizmet sektöründe varlık gösteriyorsunuz. Rakiplerinizin sayısı da her geçen gün artıyor. Bu rekabetten daha uzun yıllar boyunca galip çıkmak için kendinize nasıl bir yol haritası belirlediniz?
Armut'ta 4000'den fazla kategoride 670 bin hizmet veren bulunuyor. Hizmet alanında Türkiye'nin en büyük platformuyuz. 2020 yılında iş hacmini (GMV) %104, net gelirini %54 oranında büyütmeyi başardık. Tadilat, nakliye, temizlik, tamirat ve organizasyon gibi birçok ana kategori ve alt hizmet başlıklarında hizmet vererek yılda 3,5 milyonun üzerinde talep alıyoruz. Armut olarak hizmet sektörünün offline'dan online'a geçişine büyük ölçüde biz öncülük ediyoruz. KOBİ'lerin dijitalleşmesi ve bu mecralardan müşterilerini kolayca bulmalarını sağlıyoruz. KOBİ’lerin nabzını tutan bir platformuz. Normalde offline işlerde büyük bir sorun olan, referansların kaybolması, yaptıkları iyi işleri portföylerinde sergileyememek gibi problemlerini çözüyoruz. Aldıkları tüm yorumlar ve bitirdikleri işler onlara online bir kariyer oluşturmalarında yardımcı oluyor. Sadece mahallesinde hizmet veren bir ustanın daha fazla kişiye ulaşmasını sağlıyoruz. İşimizin en büyük parçası güven ve hizmet kalitesi, Armut olarak bu iki unsuru da sağladığımızı düşünüyoruz.
 
Türk insanı hizmet alırken yakın çevresinin tavsiyeleriyle ilerlemeyi tercih eder çünkü bunu daha güvenilir bulur. Siz aslında Armut.com’la bu geleneksel davranış kalıbına da meydan okudunuz. Bunu yaparken hangi iç görülere güvendiniz? Kendinizi kabul ettirmeyi nasıl başardınız? Sizden ilham alarak sektöre girenler ne yazık ki tutunamadılar. Onlar sizce neyi yanlış yaptılar?
Yaptığımız iş çok büyük bir emek ve istikrar istiyor. İyi bir ürün geliştirmek, teknolojiye yatırım yapmak ve gerçekten insanların hayatlarına değer katmak çok önemli. Armut hizmet alanında Türkiye’nin en büyük online platformu bunu yıllar içerisinde hizmet pazarını dönüştürerek başardı. İnsanların alışkanlıklarını değiştirmek gerçekten çok zor. Ürünümüzün kullanıcılara daha önceki deneyimlerinden daha iyi bir deneyim sunuyor olması ve aradıkları hizmete farklı seçeneklerle birlikte kolayca ulaşabiliyor olması başarıyı sağlayan faktör. Bizim doğru yaptığımız ve yapmaya devam ettiğimiz şeyin teknolojiye ve müşteri memnuniyetine yaptığımız yatırımımız olduğunu söyleyebilirim.
 
Onlarca farklı kategoride hizmet veren binlerce profesyoneli bir çatı altında toplamanın zor yanları neler? Bu çeşitliliği nasıl yönetiyorsunuz?
Armut yatay bir pazar yeri, yani müşteriler tarafından talep olan ve hizmet verenlerin de bulunduğu birçok servis alanı yıllar içinde eklendi. Uzmanlık isteyen sorular ve kategorileri yönetmek için bu işte uzmanlaşmış ekip arkadaşlarımız var. Amacımız müşterilerin ihtiyaç duyduğu farklı hizmetlere çözüm sunabilen bir platform olmak.
 
Hayallerinizin peşinden gitmek size neler kaybettirdi, neler kazandırdı?
Bir şey kaybettirdiğini düşünmüyorum aksine o kadar çok şey kazandırdı ki… Sıfırdan bir marka kurup bunu günden güne başarıya ulaşmasına şahit olmak inanılmaz keyif verici bir şey. Birçok kadının çalışmasına, kendi parasını kazanmasına vesile olabilmek, KOBİ’lere iş imkanı sağlayabilmek, en önemlisi de insanların hayatlarını kolaylaştırabilmek beni çok mutlu ediyor.
 
Yerelde girişimci olmakla globalde girişimci olmak arasında sizce nasıl bir fark var? Sizce bizden dünya çapında girişimci/girişim örnekleri çıkabilir mi?
Biliyorsunuz ki Armut’un global markası HomeRun ile İngiltere, Mısır, Romanya ve Suudi Arabistan ve Ekim 2020 itibariyle de Polonya, Çekya ve Macaristan’da da yer almaya başladık. Aynı hizmeti farklı markalar altında yurtiçi ve yurt dışı pazarlarına sunduğumuz için yönetim olarak majör bir farklılık yaşamıyoruz. Ancak merkez ofisimizde ilgili hizmet verdiğimiz ülkelerden çalışanları istihdam ediyoruz. Bunun dışında her ülkenin yıl içindeki gelişimlerini, ekonomilerini, iş dünyasındaki gelişmeleri aktif olarak takip ediyoruz. Bugün kadar yaptığımız çalışmalar doğrultusunda Romanya, Mısır ve Suudi Arabistan’da pazar lideri olduğumuzu söyleyebilirim.

HomeRun, 2018 yılından beri yurtdışında %2093 büyüdü, bu yıl içinde de büyüme grafiğimiz yükselerek devam etti. Geçen seneye göre Romanya %223, Suudi Arabistan’da %111, Mısır’da %78, İngiltere’de %86 büyüdü. Eş zamanlı olarak hizmet veren sayımız da geçen seneye göre %160 arttı, profesyonel ağımız çok hızlı genişliyor. Tüm planlarımızı HomeRun ile Avrupa ve Orta Doğu’da sektörümüzün liderliğini olarak hedeflediğimizden tüm planlamamızı da bu doğrultuda yapıyor ve adımlarımızı buna uygun olarak atıyoruz. Dünyaya internet teknolojisi ihraç edebilen ve bu alanda global şirketlerle rekabet edebilme başarısı gösteren uluslararası bir marka olduğumuzu söyleyebiliriz. EMEA liderliğini hedeflediğimiz yolda yeni ülkelere girmeye devam edeceğiz.
 
Girişimciliğe gönül verenlerin sayısının artması için neler yapılmalı? Koç bayilerine girişimci kuşaklar yetiştirmeleri için neler tavsiye edersiniz?
Armut, gerçek bir problemi çözmek üzerine hayat bulmuş bir girişim. İnsanların hayatını kolaylaştırmak ve güven ile aradıkları hizmete kolayca ulaştırmak gibi güzel bir amacı var. Ben bu problemi çözmek için yola çıkmaya cesaret ettim ve başarısız olabilme riskini göze aldım. Cesaret, iç motivasyon, başarısız olabilme ihtimaliyle barışık olmak ve ilk sorunda pes etmemek oldukça önemli. Bu yüzden vazgeçmemek, hayallerinin peşinden gitmek, sorunlarda yılmamak, bir işin başarılı olmasındaki en önemli şeyler.
 
 

Fotoğraf galerisi