20 Mayıs 2022

Şimdi Divan için koşma vakti

Konaklamadan yeme-içmeye, davet organizasyonlarından pastane ürünleri üretimine kadar geniş bir yelpazede hizmet sunan Divan Grubu’nun Genel Müdürü Murat Tomruk ile köklü tarihî geçmişe ve emsalsiz bir boğaz manzarasına sahip olan Divan Kuruçeşme’de açılışların, yeniliklerin, dijital projelerin, sürdürülebilirliğin ve gelecek projelerin konuşulduğu keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
 
Otelcilik, gurme ürünler ve yeme-içme sektörlerinde sadece Türkiye’de değil, aynı zamanda dünyada da en saygın markalar arasında yer alarak büyüme vizyonu doğrultusunda yaratıcı, yenilikçi, değişime liderlik eden, çevik ve hızlı bir çalışma temposuyla projelerini hayata geçiriyor Divan Grubu. 2022 yılını grup için açılışlar yılı olarak adlandırabiliriz. Pandemi döneminde altyapısını yenileyerek çalışmalarını titizlikle yürüten Divan Grubu için Divan Kuruçeşme, Divan Ankara ve Divan Brasserie Fuaye gibi yeni açılış birimleri ile şimdi koşma zamanı. Pandemi döneminde güçlü bir takımdan çok daha güçlü bir aileye dönüştüklerinin altını çizen Divan Grubu Genel Müdürü Murat Tomruk, “Divan Grubu’nda çalışanlarımız bizim vitrinimiz çünkü biz hizmet sektöründeyiz, misafirlerimize çalışanlarımızın yüzüyle dokunuyoruz. Bu vizyonda en önemli kaynağımız çalışanlarımız. Biz bu ekiple varız; onların gelişimine istisnasız, soru işaretsiz yatırım yapmaya, bu ekiple Divan Grubu’nun ayrıcalıklarını misafirlerimize sunmaya devam edeceğiz” dedi.
 
Ocak 2020’de otel, restoran ve pastane zinciriyle hizmet veren Divan Grubu’nda genel müdürlük görevine başladınız. Yeni görevinizin başlangıç evresinde koronavirüs pandemisi ortaya çıktı. Grup olarak bu dönemi nasıl geçirdiniz, etkilerini atlatabildiniz mi?

Koronavirüs bütün dünyayı olduğu gibi Türkiye’yi ve doğal olarak bizim sektörümüzü çok olumsuz etkiledi. Bütün restoran-pastane birimlerinin aylarca kapalı kalması, kısıtlamalar neticesinde otellerin tek haneli doluluk oranları ile faaliyetlerine son derece sınırlı bir şekilde devam edebilmesi yüzyılımızda yaşanmamış bir olaydı. Turizm sektörü yüzde 80 oranında bir küçülme yaşadı. Benzer bir küçülme bizim diğer iştigal alanımız olan yeme-içme sektöründe de oldu. Bu dönemde neler yaptığımız konusunda geriye bakacak olursak ilk etapta Koç Topluluğu’nun sosyal sorumluluk refleksi devreye girdi. Koronavirüs ortaya çıktığında hastanelerde yoğunluklar oluşuyor, sağlık çalışanları evlerine neredeyse hiç gidemiyordu. Biz de vakit kaybetmeden 3 otelimizi vefakâr sağlık çalışanlarına tahsis ettik, sektörümüze öncülük ettik, örnek olduk.
 
Diğer bir yandan virüse karşı kendimizi nasıl güvende tutacağımız konusunda Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yapmış olduğu çalışmalara destek verdik. Türkiye’yi Akdeniz çanağındaki rakiplerinden pozitif ayrıştıracak başarılı bir çalışmaya imza atıldı, “Güvenli Turizm Belgesi” yayınlandı. Bu kuralların oluşturulmasına TÜROB vasıtasıyla önemli destek verdik. Bu kurallara Divan Grubu kurallarımızı ekleyerek geliştirdik ve o dönemde sektöre ve misafirlerimize güven aşılamaya başladık. Divan demek “güven” demekti. Bu konuda pozitif bir algı yarattığımızı düşünüyorum. Pandemi öncesinde restoranlarımızın evlere servis hizmeti yoktu. Çok hızlı bir şekilde “Divan Delivery”i hizmete geçirdik ve Divan restoranları lezzetlerini evlere servis etmeye başladık. Bu alandaki mevcudiyetimizi kısıtlama dönemlerinde de devam ettirmeyi başardık. O dönemde yeni atanmış bir genel müdür olarak Divan Grubu’nu daha iyi yerlere getirmek için enerjimi sonuna kadar kullandım. Üç tane kafeterya açtık. Bunlar hastane içlerinde oldukları için pandemi sürecinde de hizmet vermeye devam ettiler. Böylelikle yeni bir müşteri segmenti yarattık. Daha önceden de hastaneler içinde kafeteryalarımız vardı ancak bunlar Koç Topluluğu bünyesindeki hastanelerdeydi. Bu üç kafeterya ile Koç Topluluğu dışındaki hastanelerde de hizmet vermeye başladık. Bir diğer girişimimiz, Kalamış’ta atıl duran taş fırınımızın etrafında açtığımız Pizza Pazzi restoranımız oldu. Burada lezzeti dillere destan Napoli pizzası yapıyoruz; çok da beğeni kazandı bu mekânımız. İddia ediyouz, Anadolu yakasında en lezzetli pizza bizde… Avrupa yakasına geçtiğimizde de o yakanın da en iyi pizzası bizde olacak. Bunun yanı sıra Kokoa ile yeni nesil kahve zincirimizin ilk adımını attık. Bunlar 2020 yılı için temkinli adımlarımızdı.
 
Mart 2020’den yaklaşık 15 ay sonra pandemi kısıtlamaların kalkması ile Temmuz 2021’de daha normal bir hayata döndük. 2021 yılının ikinci yarısında daha hızlı adımlarla performansınızı artırmaya başladık. Biz pandemiye güçlü, büyük hayalleri olan bir Divan Takımı olarak girdik, ekibimizi ve misafirlerimizi koruma dürtüsüyle çok daha güçlü bir Divan Ailesi olarak çıktık.
 
Bu süreçte altyapımıza yönelik de çok önemli yatırımlarımız oldu. Dijital alanda çok önemli adımlar attık; CRM sistemi ile ilgili çok önemli projeler ürettik. Yönetişim anlamında şirketimizi Koç Topluluğu inisiyatifleri paralelinde çevik yönetim modeline geçirdik… Altyapı yatırımlarının belki de en önemlisi olan şirketimiz organizasyon yapısını daha yalın ve çevik anlayışa uyumlu bir hâle getirdik. Çünkü baktığınızda Divan 65 yıllık köklü bir grup. Grubun belli yapıtaşlarıyla oynayarak “Geleceğin Divan”ına organizasyonel değişikliklerle adım attık. Güçlü bir altyapıyla artık koşmaya hazırız.
 
Pandeminin doğal olarak şirketin kaynaklarına finansal bir etkisi de oluyor. Biz çalışanlarımızın hep yanındaydık. Sadece fırınlarımızın açık kalabildiği dönemlerde dahi ailemizin bir parçası olan çalışanlarımızın haklarını eksiksiz verdik. Kısa çalışma ödeneğinde olan arkadaşlarımız tam gelirlerini almaya devam ettiler. Bu kesinlikle önemli ve cesaret gerektiren bir karardı. Çalışanlarımızı bu dönemde mağdur etmedik. Bunun geri dönüşlerini de koşmaya başladığımız dönemlerde gördük. Çalışanlarımız, şirketimizin onlar için aldığı sorumluluğa daha çok, daha fazla özveriyle çalışarak yanıt verdiler. Divan Grubu’nda çalışanlarımız bizim vitrinimiz çünkü biz hizmet sektöründeyiz, misafirlerimize çalışanlarımızın yüzüyle dokunuyoruz. Çalışanlarımızın bağlılığı ve mutluluğu, işine ve misafir memnuniyetine doğrudan yansıyor.
 
Divan Grubu’nda 2022’yi açılışlar yılı olarak adlandırsak yanlış bir tanımlama olmaz. Dokuz yıllık renovasyonun ardından Divan Kuruçeşme açıldı. Burası düğün, kurumsal toplantılar, lansman, ulusal ve uluslararası kongre gibi etkinlikler için önemli bir merkez. Tarihî kalıntıları da bünyesinde barındıran Divan Kuruçeşme’yi sizden dinleyebilir miyiz?
Divan Kuruçeşme 2013 yılının Ocak ayında kapandı. İnşaatını 2022 yılının Ocak ayında dokuz uzun yılın sonunda tamamlayabildik. Şu anda birimimize çok büyük bir ilgi var. Eski Divan Kuruçeşme’yi hatırlayanlar girişteki fuaye alanını gördüklerinde şaşırıyorlar. Burada yepyeni bir mekân yarattık. Birimimiz artık açık, nisan ayından itibaren etkinlik almaya başladık. Ramazan ayı içerisinde çok özel iftarlar gerçekleştirdik, kurumsal etkinlikler düzenledik. Toplum Gönüllüleri Vakfı’nın çok önemli bir kermes aktivitesinde 3000 kişiye ev sahipliği yaptık. Çalışma arkadaşlarımız bugünler için uzunca bir süredir teyakkuz içerisinde hazırlanıyorlar. Divan Kuruçeşme’yi çevresindeki etkinlik merkezlerinden ayrıştıran en önemli özelliği, tarihî dokusu… İnşaat sürecinin dokuz sene uzamasının en önemli nedenidir bu. Anıtlar Kurulu’nun gözetiminde tarihî dokuyu önce gün yüzüne çıkartarak sonra da ona yüzde 100 uyum sağlamak suretiyle koruyarak renovasyonumuzu tamamladık. Divan Kuruçeşme 1800’lerden başlayan muazzam bir hikâyeye sahip. Birimimizin 1100 metrekare sütunsuz, yekpare ve kendi içerisinde ses geçirmez seperatörlerle üçe bölünebilir, gün ışığı ve boğaz manzaralı bir balo salonu bulunuyor. Bu salonumuzu, 19. yüzyıldan kalma hamam kalıntıları üzerinde yürüyerek gezebiliyorsunuz. Salonumuzun önünde 660 metrekare boğaz manzaralı bir teras mevcut. İkinci ve üçüncü katlarda da teraslarımız var. Bunun yanı sıra 770 metrekare ana giriş fuaye ve yine ana girişte 200 kişilik ikiye bölünebilen bir toplantı salonumuz var. Ayrıca misafirlerimize tarihin içinde konaklama imkânı sağlayabildiğimiz çok özel üç odamız var.
 
Balo salonunda muhteşem bir konser verilse dahi dışarıdan çıt sesi duyulmayacak bir teknoloji mevcut. Bu salonda yaklaşık 1000 kişilik her türlü etkinlikler düzenleyebiliyoruz. Kurumsal pazarın yapacağını tüm etkinliklere talibiz. Kongreler, lansmanlar, defileler için son derece özel bir mekân burası. Şimdiden uluslararası işler almayı başardık. 2023 yılında global bir markanın yöneticilerinin ağırlanacağı muazzam bir konferans burada düzenlenecek. Geldiler, gördüler ve çok beğendiler.
 
Divan Kuruçeşme’nin tarihî dokusunun yanı sıra bir diğer farkı da paha biçilemez boğaz manzarası. Ana salonumuzda perdeleri açtığımızda İstanbul Boğazı ayaklarınızın altında.
 
Burası sosyal etkinlikler için de çok önemli bir mekân. 2022 yaz sezonunda düğün etkinliklerine bağlı olarak müthiş bir yoğunluğumuz olacak. Düğün organizasyonlarının yanı sıra konser, tiyatro, sergi ve benzer etkinlikler için de elverişli bir birim Divan Kuruçeşme. Çok emek harcadık, çok ter hatta gözyaşı döktük ama Koç Topluluğu ve Divan Grubu olarak biz bu mekânı güzel İstanbul’umuza, güzel ülkemize kazandırdık.

 

Divan Grubu; otel, pastane, restoran, kafeterya, fırın, perakende ve ziyafet alanlarıyla güçlü bir yapıya sahip. Mevcut gücünü yeni açılışlarla pekiştiriyor. Başkentin önemli lokasyonlarından Çankaya’da Divan Ankara hizmet vermeye başladı. Divan Ankara’yı nasıl anlatırsınız, lokasyon, mutfak, konaklama, teknik altyapı ve misafirlerine sunduğu olanaklar nelerdir?
Tabii Ankara, ülkemizin başkenti olmasının yanı Koç Topluluğu için de ayrı öneme sahip olan bir şehir. Koç Ailesi’nin doğduğu, Topluluğumuzun ilk adımlarının atıldığı yer güzel Ankara. 9 Mayıs’ta Ankara’nın kalbi Çankaya’da, hem kendisi hem de içinde barındırdığı birimler ile çok güzel bir otel açtık. Kıymetli iş ortağımız Gülsan Holding ile beraber gerçekleştirdiğimiz bir proje Divan Ankara. Kiralama sistemi ile burada yer alıyoruz. Çok önemli bir renovasyondan geçti otel. 150 odamız mevcut. Divan Grubumuzun Uzak Doğu mutfağı Maromi by Divan, 60 yıllık geçmişi olan Divan Pastanemiz, Divan Pub’ımız ve D-Bar’ımız var bu otelimizde. Bizim bilindik faaliyet alanlarımız yanında otelin sunduğu imkânların katkısıyla yaklaşık 3000 metrekarelik spa&wellness alanımız olacak. Divan Grubu’nun sahip olduğu en büyük spa&wellness alanı burası. Otel misafirleri artık konaklamanın yanı sıra farklı deneyimler yaşamak istiyorlar. Divan Ankara’da misafirlerimizin beklediği deneyimi sunacak imkânlarımız var. Buranın diğer önemli bir özelliği de hiçbir otelimizde bulunmayan, bir tanesi 813 metrekarelik olmak üzere 12 adet toplantı odasının olması. Bu mekânlarda önemli kongrelere imza atacağız. Pek çok talep aldık, daha nicelerini de alacağız. Bunu da Ankara’ya Divan kalitesiyle sunacağız. Ankara’da bir atılımımız daha olacak, kısaca ondan da bahsedeyim. Ankara’da en kıymetli rakiplerimizin bulunduğu İran Caddesi üzerinde yaklaşık 700 metrekare kapalı 250 metrekare açık alanı olan bir villayı da Divan Brasserie’ye dönüştürüyoruz. Onu da haziran ayına yetiştirmeye çalışıyoruz.
 


Ege’nin en güzel koylarından Göltürkbükü’nde yer alan Divan Bodrum oteliniz 2021 yaz sezonunda tamamen yenilenen yüzüyle misafirlerini ağırlamaya başladı. Türkiye, uzun süredir beklediği hareketli yaz sezonu için 2022’den umutlu. Divan Bodrum’un yeniliklerinden, 2022 yaz sezonu beklentilerinizden bahseder misiniz?
Turizmin Türkiye için önemini kimse yadsıyamaz. Zira muazzam bir döviz kaynağı. Divan Grubu’nun portföyü içerisindeki Divan Bodrum, resort turizminin yapıldığı 60 odalı butik bir birimimiz. Burası da bizim göz bebeklerimizden bir tanesi. Çok uzun yıllardır ihtiyaç duyulan renovasyonu pandemi döneminde gerçekleştirdik. Bütün odalarımızı A’dan Z’ye tamamen yeniledik. 2021 yaz sezonuna böyle girdik. Çok da beğeni kazandı. Burada altını çizerek söylemek istiyorum; verdiğimiz her datanın arkasında matematik ve veri vardır. Beğeni algısını bütün misafirlerimizin vermiş olduğu puanlardan, yorumlardan takip ediyoruz. Odalarımızı çok güzel bir noktaya getirmiştik. Bu yıl da yerleşkemizin içinde misafirlerimize sunduğumuz ilave imkânlara odaklandık. Japon Mutfağımız Maromi by Divan’ı otelimize getirdik. Daha üst segmente yöneleceğimiz “Lokanta by Divan” adlı yeni fine-dining restoranımızda da leziz Divan lezzetlerini misafirlerimize sunmaya başladık.
 
Sağlıklı yaşam alanında da yeniliklerini sürdüren Divan Bodrum, Arçelik şirketimizin katkılarıyla hayata geçirdiği Divan Fit ile taze içecek ve kahveler eşliğinde misafirlerimize fresh bir atmosfer sağlıyor.

 

Grubunuzun bir diğer yeni açılışı Atatürk Kültür Merkezi’ndeki Divan Brasserie Fuaye. İstanbul’un tam kalbinde misafirlerine kapılarını açacak restoranınızın konseptinden menü içeriğine tüm detaylarından bahseder misiniz?
Atatürk Kültür Merkezi içerisinde yer alan Divan Brasserie Fuaye’yi 28 Nisan itibarıyla açtık. Her projemiz bizim için çok önemli ancak AKM’nin içerisinde yer almak bizim için bir gurur kaynağı. İşte tam bu sebeple Fuaye’yi farklılaştırmaya çalıştık. Birime özel menümüz, yenilikçi sunumlarımız, modern mimarimiz, fark yaratan ambiyansımız ve dikkat çekici detaylarımızla İstanbul’un en önemli kültür ve sanat merkezi olan Atatürk Kültür Merkezi projesinin hakkını verdik. Birimimiz üst katındaki boğaz manzarasıyla da önemli bir ayrıcalığa sahip. AKM'nin tam kapasite ile faaliyete başlamasıyla birlikte Fuaye tüm kültür-sanat severlerin uğrak noktası olacak.
 
Sıcacık ambiyansı ile tercih edilen buluşma noktalarından biridir Divan Pub’ları. Rahat bir ortam ile unutulmaz lezzetlere sahip Divan Pub’larının sonuncusunu Bodrum Milta Marina’da bulunan Divan Pub Bodrum ile yaptınız. Divan Pub’ları için gelecek dönem projeleriniz nelerdir? 
Divan Pub’larımızın mutfağı konsepti itibariyla bir Divan Brasserie kadar derin bir menüye sahip olmamakla birlikte daha “casual dining”e yönelik kaliteli ürünleri ihtiva ediyor. Buluşmaların ortak noktası olan publarımız da iddialı olduğumuz birimlerimizden biri. Geçen yıl Bodrum Milta Marina’da Divan Pub Bodrum’u açmıştık. Burası çok büyük bir beğeni kazandı ve beklentilerimizin de ötesinde yoğun bir kış dönemi geçirdi. Demek ki doğru bir ihtiyacı, doğru bir lokasyonda, doğru bir marka ve doğru bir menü ile tespit etmişiz. Bu mekânımızı da güzel bir yaz sezonu bekliyor. 25 Nisan’da City’s İstanbul Kozyatağı’nda da yeni bir Divan Pub açtık.
 
Divan Grubu’nun müşteri tipolojisi üzerine çok önemli bir çalışma yaptık. Kitlemiz çoğunlukla 50 yaş üstü. Genç nesil Z kuşağı için bir sunumumuzun olması gerekiyor. Pub’lar hem menüleri hem de lokasyonları itibarıyla daha genç bir nesle hitap ediyor.

Bu noktada bir iki cümle de KTSK Bağlarbaşı Korusu’nda Aralık ayında açtığımız Lotus Bistro by Divan için sarfetmek isterim. İstanbul’un göbeğinde, 120 dönümlük bir doğa cennetinde, ağırlıklı olarak Koç Topluluğu’ndaki çalışma arkadaşlarımızla Divan lezzetlerini bu birimimizde buluşturuyoruz. Birimimiz daha kış aylarında çok büyük ilgi gördü. Şimdi mevsiminde KTSK ile birlikte birimimizin oturma kapasitesini artırıyor, hizmetlerimizi zenginleştiriyoruz.
 


Divan Grubu’nda yeniliklerin ardı arkası kesilmiyor. “Yeni Bir Marka Yolculuğu” olarak adlandırdığınız yeni nesil ve self servis kahve zinciri Kokoa’nın ilk mağazasını Mart 2020’de Suadiye’de açmıştınız. Bu yeni konsept Divan için nasıl bir anlam ifade ediyor?

Genç nesil olarak adlandırdığımız Z jenerasyonu için en önemli ve bir o kadar da zorlu iddiamız Kokoa. Zorlu, çünkü bilindik Divan’dan çok farklı. Birimimizi pandeminin tam ortasında açtık, açtıktan iki hafta sonra kapattık, sonra tekrar açtık. Bu süreçte çok önemli bir deneyim elde ettik. Çok satan, daha az satan ürünlerimizi, müşterilerimizin beklentilerini gördük. Gerektiğinde hızlıca dönüştük. Projeyi tamamen çevik felsefe ile genç arkadaşlarımızla yönettik. Yalın bir mimariye sahip birimimizde self servis konsepti ile hizmet veriyoruz. Vegan, glutensiz,  lezzetli ve sağlıklı ürünleri Kokoa menülerinde bulabiliyorsunuz. Rakiplerimizden en önemli farkımız, mutfağımız açık, tüm lezzetlerimiz yerinde hazırlanıyor. Tabii Kokoa’da farklılıklar bitmiyor. Markamızın misafirleri geliştirdiğimiz mobil uygulama üzerinde siparişlerini mekânımıza gelmeden verebiliyorlar. Kokoa çevreye duyarlı, sürdürülebilirliğe odaklı. Plastik pipet ve poşet kullanmıyoruz. Atık kahve posalarımızdan Arçelik’in espresso makinesinin alt aksam birimi üretiliyor.
 
Sürdürülebilir turizm konusuna bakış açınızı ve bu alanda hayata geçirdiğiniz/hayata geçirmeyi planladığınız çalışmaları öğrenebilir miyiz?
Sürdürülebilirlik, Divan Grubu’nun gündeminin en önemli, öncelikli maddelerinden bir tanesidir. Zira kendimize karşı, sektörümüze karşı ve dünyanın geleceğine karşı büyük bir sorumluluğumuz var. Sürdürülebilirlik konusunda Divan bir Türk markası olarak sektörüne de öncülük etmek durumunda. Bugün itibari ile beş otelimizde “Yeşil Anahtar” sertifikasyonuna sahibiz. Ayrıca sekiz otelimiz ve Taşdelen birimimizde “Sıfır Atık” belgemiz mevcut. Bunları tabii ki çoğaltmak istiyoruz. Bu konuda da çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Sürdürülebilirlik tamamen çevre ile alakalı değil. Toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlendirilmesi, kapsayıcı bir toplum yaratmanın yanı sıra ekonomik büyümeyi sağlamanın da temel bileşenleridir. Divan Grubumuzda bu düşünce temelinde hareket ediyoruz. 
 
Pandemi döneminin zorluklarını ufak ufak aşmanın da pozitif enerjisiyle Divan Grubu yatırımlarını hızlandırdı. Yeni yatırımlarınızı dijital projelerle de bir üst basamağa taşıyorsunuz. Bu alandaki uygulamalarınızdan bahseder misiniz?
Eğitimim gereği dijital ve otomasyona eğilimi yüksek bir kişiyim. Divan’ın ya da herhangi bir kurumun gelecekte de varlığını sürdürebilmesi için çok sağlam bir dijital altyapıya sahip olması bir zorunluluk. Koç Topluluğu ile eş güdümlü dijital dönüşüm kapsamında çok önemli projeler üzerinde çalışıyoruz. Bunlardan bir tanesi de CRM. Eylül ayında lansmanını yapmayı planladığımız Divan Life CRM platformumuzu ve müşteri sadakat programımızı hayata geçireceğiz. Şu anda pilot uygulamaları üzerinde çalışıyoruz. Diğer bir konu da kararlarda veri analitiğinin kullanılması. Bugün biz otellerimizdeki fiyatlamalarının ve rekabet analizlerinin yapay zekâ ile oluşturulması üzerinde çalışıyoruz. Bu proje de yılın ikinci yarısında hayata geçmiş olacak. Ülkemizin son dönemdeki gündem maddelerinden bir tanesi hızla artan maliyetler. Maliyeti yönetmek bir kurumun sürdürülebilirliği için son derece önemli. Biz grubumuzda “SRM-Dijital Satın Alma Altyapısı”nı hayata geçirmiş vaziyetteyiz. Bu da en doğru üreticiden, en doğru zamanda, en doğru fiyata ürünü tedarik etmekle alakalı. Güzergâh ve enerji kullanımı optimizasyonları zaten olmazsa olmazlarımız. Yaptığımız işin ne kadar daha çoğunu dijitalizasyonla daha verimli hâle getirebiliriz konusunda sürekli kendimizi sorguluyor, geliştiriyoruz.
 
Grubunuzun mevcut projeleri dışında gelecek dönemdeki yatırımları hakkında neler söylemek istersiniz?

Bizim içimizde muazzam bir enerji var. Yaptığımız işi daha iyi, daha çok yapmamız şart. Bunu markamıza borçluyuz. İlaveten yeni alanlara da girmemiz şart. Çünkü dünya çok hızlı değişiyor. Biz hem otelcilik sektöründe hem de yeme içme sektöründe misafirlerimize farklı hizmetler sunuyor olacağız. Bizi izlemeye devam edin, diyebilirim. Divan için artık koşma zamanı. Anlattıklarım koşmaya başladığımızın bir göstergesi. Biz Divan Ailemizle gücümüz yettiğince de koşmaya devam edeceğiz.