İklim değişikliği küresel hisse senedi değerlemelerini düşürebilir mi?

Yeni bir araştırma, iklim değişikliği ile mücadelede başarısızlığın küresel hisse senedi değerlemelerini yüzde 40-50 oranında azaltabileceği konusunda uyarıyor.

İklim değişikliğiyle mücadele ile küresel hisse senedi değerlemeleri arasında bir bağ var mıdır? Düşünce kuruluşu EDHEC-Risk Climate Impact tarafından yapılan yeni bir çalışma, agresif iklim eylemleri gerçekleştirilmediği takdirde küresel hisse senedi değerlerinin ciddi kayıplarla karşı karşıya kalabileceğini ve uzun vadeli ekonomik zarara yol açabileceği konusunda uyarıyor.

Konuyla ilgili yayınlanan 74 sayfalık rapor, hisse senedi değerlerini önemli ölçüde etkileyebilecek fiziksel hasar ve geçiş maliyetleri de dahil olmak üzere iklim değişikliğiyle ilişkili potansiyel finansal risklerin altını çiziyor. Çalışma, iklime duyarlı varlıkların değer kaybının finansal istikrar için nasıl bir tehdit oluşturabileceğini vurgulaması nedeniyle özellikle yatırımcılar ve düzenleyiciler için önemli bir çalışma olarak değerlendiriliyor.

EMİSYON AZALTICI POLİTİKALAR HIZLANDIRILMALI

Araştırma, emisyonları azaltmaya yönelik kararlı adımlar atılmadığı takdirde, küresel hisse senedi değerinin yüzde 40'ından fazlasının tehlikede olduğunu ve iklim devrilme noktalarına yaklaşıldıkça kayıpların yüzde 50'yi aşma ihtimalinin bulunduğunu ortaya koyuyor. Bu riskleri azaltmak ve kayıpları yüzde 10'un altında sınırlamak için rapor, "hızlı ve sağlam" emisyon azaltıcı politikalar çağrısında bulunuyor.

Araştırma ekibini yöneten Profesör Riccardo Rebonato konuya ilişkin şunları söyledi: "Mevcut değerlemeler en çok iki piyasa inancıyla tutarlıdır: Ya çok güçlü ve etkili azaltım eylemi gerçekleştirilecek ve böylece iklim değişikliği kontrol altına alınacaktır; ya da iklim değişikliği, yetersiz bir şekilde azaltılsa bile, ekonomik çıktı ve tüketim üzerinde ihmal edilebilir bir etkiye sahip olacaktır. Her iki varsayım da çok olası bir senaryo olarak görülmediğinden, öz sermayenin yeniden değerlenmesi için yeterli potansiyel olduğunu savunduk."