18 Mart 2024

18 Mart Çanakkale Zaferi: Türk Milletinin Destanı

Türkiye tarihinin akışını değiştiren en önemli olaylardan biri nedir diye sorsak, birçok insandan ortak bir cevap gelir: 18 Mart Çanakkale Zaferi. Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin en önemli dönemeçlerinden biri olan ve aynı zamanda ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün isminin ülkeye ve dünyaya altın harflerle kazındığı bu zaferin 109'uncu yılını kutlarken, o dönem neler yaşandığına ve bu yaşananların günümüz için önemine bir bakalım istedik... 
 
Çanakkale Savaşı, 1915 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nun İtilaf Devletleriyle karşı karşıya geldiği bir cephe olarak başladı. Burada itilaf devletlerinin hedefi İstanbul'du ve Çanakkale bizim için çok önemli bir savunma hattını temsil ediyordu. Çanakkale'nin düşmesi demek, İstanbul'a giden yolun açılması anlamına geleceği için her ne pahasına olursa olsun savunmak gerekiyordu.



İlk taarruz 19 Şubat’ta yapıldı
 
Çanakkale Boğazı'na ilk topun düştüğü tarih aslında 3 Kasım 1914'tü. Seddülbahir Kalesi'ne düşen bir top mermisinin cephaneliği patlatması ile Türk devleti ilk şehitlerini verdi. Savaş resmi olarak ise İngiliz ve Fransız donanmalarının 19 Şubat 1915'te Çanakkale Boğazı'na girerek Osmanlı topraklarını işgal etme girişimleriyle başladı. İtilaf Devletleri her ne kadar boğazları geçerek İstanbul'u ele geçirip Rusya'ya yardım ulaştırmayı hedeflese de, Osmanlı donanması ve kıyı savunma birlikleri İtilaf Devletleri donanmalarına ağır kayıplar verdirerek onları geri püskürtmeyi başardı.
 
Tarihin dönüm noktası: 18 Mart
 
18 Mart 1915 tarihi ise en güçlü saldırıların yapıldığı gündür. İtilaf devletlerinin tüm donanma güçleri ile saldırdığı 18 Mart, aynı zamanda tarihin dönüm noktalarından birisi olmuştur. Özellikle Kumkale ve Seddülbahir'deki bataryalar itilaf devletlerinin güçlü gemilerine karşı büyük bir direniş gösterdi ve Çanakkale'nin düşmesini engelledi. O gün yaşananlar, top mermilerini tek başına kundağına yerleştirip İngilizlere ait Ocean Zırhlısı'nı dümenden vurarak kontrolden çıkmasını ve mayına çarpıp batmasını sağlayan Seyit Onbaşı'nın şahsında Türk devletinin en büyük kahramanlık destanlarından birisi haline dönüştü.
 
18 Mart'ta mayına çarparak sulara gömülen sadece Ocean Zırhlısı da değildi. Türk topçularının bombardımanından kaçan Fransız zırhlısı Bouvet ve Irressistible gemileri de Nusret mayın gemisinin döşediği mayınlara çarparak aynı sonu yaşadı ve Çanakkale'nin soğuk sularına gömüldü. 18 Mart 1915'te Mehmetçiğin Çanakkale Destanı'ndaki ilk büyük zaferini kazanmasıyla birlikte İtilaf Devletleri donanmalarını çekti ve kararlarını değiştirerek Gelibolu Yarımadası'na asker çıkarma operasyonu planladılar. Ancak bu kez de karşılarına savaşa Yarbay rütbesi ile katılıp daha sonra Albay ünvanını alan Mustafa Kemal çıktı.


 
Ulu Önder Atatürk’ün hafızalara kazınan sözü
 
İtilaf devletleri 25 Nisan 1915'te Arıburnu, Anzac Koyu, Suvla Koyu ve Seddülbahir bölgelerine çıkarma yaparak kara harekâtını başlattılar fakat Mustafa Kemal'in komutasındaki Türk savunma hatları kararlılıkla direndi ve düşmanın ilerlemesini engelledi.
 
Savaşın ilerleyen aşamalarında her iki taraf da ağır kayıplar verdi. Mevziler sık sık el değiştirdi, çatışmalar yoğunlaştı. Özellikle Conkbayırı'nda yaşanan çarpışmalar, savaşın kaderini etkileyen önemli olaylardan biri olarak tarihteki yerini aldı. Türk savunması, düşmanı Conkbayırı'na tırmanmalarını engelleyerek tarihin en büyük direnişlerinden birini sergiledi, şehit kanlarıyla bir destan daha yazıldı ve Mustafa Kemal'in "Çanakkale Geçilmez" sözü, bir daha silinmemek üzere hafızalara kazındı.
 
18 Mart, sadece bir zaferin yıldönümü değil, aynı zamanda milli birlik ve beraberliğin, vatan sevgisinin ve bağımsızlık tutkusunun simgesidir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, Türk ulusunun bağımsızlığı için mücadele eden tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz...