12 Mart 2024

Finans dünyası, ayrışmış bir dünyayı tekrar bir araya getirebilir

 
2024 yılının küresel finansal ve parasal sistemler için önemli bir yıl olması bekleniyor. Amerika Birleşik Devletleri ve diğer ülkelerdeki siyasi, ekonomik ve jeopolitik belirsizliklere rağmen, finans sektörü sistemik öneme sahip konularda yapıcı bir rol oynayabilir ve böylece sistem bütünlüğünü ve küresel işbirliğini herkesin yararına olacak şekilde güçlendirebilir.
 
Forbes'ta yayınlanan ve Dünya Ekonomik Forumu'na atfedilen bir analize göre,  Amerika Birleşik Devletleri, oldukça çekişmeli bir başkanlık seçimine hızla yaklaşıyor. Birden fazla cephede yaşanan ayrılık ve anlaşmazlıklar, dünyanın en büyük ekonomisindeki siyasi istikrarsızlığın sınırları aşan istikrarsızlaştırıcı etkileri olabileceği ihtimalini artırıyor.
 
ABD'de 2024 yılı için faiz indirimi, pozitif reel gayrisafi yurtiçi hasıla büyümesi ve düşük işsizlik oranları beklense de ekonominin sağlığı belirsizliğini koruyor. "Yumuşak inişe" olan güven artmış olsa da, enflasyonun varsayılandan daha yapışkan ve değişken olmasının ekonomik olarak daha aşağı yönlü bir sonucu tetiklemesi halen mümkün görünüyor.
 
Diğer yandan küresel olarak jeopolitik gerilimler giderek artıyor. Brexit, Çin-ABD ilişkileri, Avrupa ve Orta Doğu'daki savaşlar ülkelerin arasını açıyor ve bağlılıkların ekonomik ve askeri olarak yeniden ayarlanmasını zorluyor. Bu değişen dinamikler de ekonomik açıdan şimdiden kendini belli ediyor.
 
Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı'nın verilerine göre, jeopolitik olarak birbirine bağlı ülkeler arasındaki ticaret %6'dan fazla artarken, diğer ülkeler arasındaki ticaret azaldı. IMF tarafından kısa süre önce yapılan bir analiz, uluslararası ticaret kısıtlamalarının küresel ekonomik çıktıyı zaman içinde %7'ye kadar azaltabileceğini öne sürüyor ve bu oran kabaca Fransız ve Alman ekonomilerinin toplamı kadar.
 
Bu çok rahatsız edici arka plana rağmen, finansal hizmetler sistemik endişe yaratan konularda pragmatik ve yapıcı bir rol oynayabilir, sürtüşme yerine uyum için bir güç olarak hareket edebilir. Önemli işbirliği alanları arasında finansal istikrarın korunması, suç aktörleriyle mücadele, iklim finansmanı ve bireysel finansal dayanıklılığın artırılması yer alıyor.
 
Finansal istikrar
 
Öncelikle finansal istikrarın korunması zorunlu. Küresel mali kriz sırasında ve daha yakın zamanda Silikon Vadisi Bankası'nın çöküşünde görüldüğü üzere, bir finans kurumunun en değerli varlığı güvendir ve kaybedildiğinde, yankıları geniş kapsamlı olur ve sistem için potansiyel olarak istikrarsızlaştırıcıdır.
 
Finans sektörü, gelecekteki şoklara karşı hazırlıklı olmak için sınır ötesi işbirliğini mutlaka sürdürmeli. Siber saldırılardan kaynaklanan bulaşıcılığın azaltılması, kötü aktörlerin gelişmekte olan teknolojileri sistemin zararına olacak şekilde giderek daha fazla manipüle etmesi nedeniyle özellikle önem arz ediyor. Gerekli risk ve işbirliği düzeyine ilişkin yakın tarihli bir örneği, Industrial and Commercial Bank of China'nın ABD'deki broker-bayisine yönelik Kasım 2023 fidye yazılımı saldırısını hatırlayalım. Aracı kurumun bir müşteriye geçici olarak 9 milyar dolar borçlu kalması üzerine piyasa istikrarını sağlamak için Çin ve ABD bankalarının müdahalesi gerekmişti.
 
Bir başka örnek olarak da 2008 finansal krizinin ardından hayata geçirilen, pandemi sırasında güçlendirilen ve geçen yıl birçok ABD'li kredi kuruluşunun karıştığı ve Credit Suisse'in çöküşüne yol açan bankacılık kargaşası döneminde bir kez daha kullanılan günlük swap hatları (piyasada stres arttığı zamanlarda merkez bankaları arasındaki fonlama piyasalarında likiditenin artırılması) gösterilebilir.
 
 
Kötü aktörlerle mücadele
 
Kötü niyetli aktörlerle mücadele, finans kurumları için en önemli öncelik olmaya devam ediyor ve başarı için pragmatik ve küresel işbirliğinin gerekli olduğu bir alanı temsil ediyor.
 
Mali Suçlarla Mücadele Küresel Koalisyonu'na göre, mali suçlardan elde edilen gelir 3,6 trilyon doları aşıyor ve bu miktarın %75'i kara para aklamaya atfedilebilir. Uyum maliyetleri oldukça yüksek olmasının yanında giderek de artıyor ve diğer faktörlerin yanı sıra jeopolitik risk ve gelişen suç tehditleri de maliyetleri artırıyor. Bu maliyetlerin kilit pazarlarda 270 milyar doları aştığı tahmin ediliyor.
 
Finansal kurumlar, finansal sistemden geçen yasadışı paralara karşı ilk savunmayı temsil ediyor. Bu önemli zorluğun üstesinden gelmek için finansal kurumlar ve kolluk kuvvetleri arasında bilgi paylaşımı ve en iyi uygulamalar konusunda sınır ötesi işbirliğinin geliştirilmesi gerekiyor.
 
Net sıfır emisyon için iklim finansmanı
 
İklim değişikliği, sorunun ölçeği ve buna bağlı maliyetler göz önüne alındığında, kamu-özel sektör işbirliğini gerektiren varoluşsal bir sorun.
 
Bankalar ve yatırımcılar tarafından yenilenebilir enerji projelerine trilyonlarca dolar tahsis edilmiş olsa da, gelecekte endüstrileri ve enerji sistemlerini başarılı bir şekilde net sıfıra dönüştürmek için artırılmış bir yaklaşım gerekiyor. Hidrojen, karbon yakalama ve sürdürülebilir havacılık yakıtları gibi çığır açan dekarbonizasyon teknolojilerinin rolü, daha fazla azaltım için anahtar olacak. Ancak yüksek risk profilleri nedeniyle bu teknolojiler finansman sıkıntısı çekiyor ve ticari olarak ortaya çıkmakta zorlanıyor.
 
Finans kurumları ve şirketler, önlerindeki engellere rağmen karbonsuzlaştırma teknolojileri pazarını canlandırmak için pragmatik adımlar atıyor. 90'dan fazla küresel şirketten oluşan çok sektörlü bir ittifak olan 'İlk Harekete Geçenler Koalisyonu', benimsemeyi desteklemek için üye satın alma gücünden yararlanarak 15 milyar dolarlık talep taahhüdü topladı.  Grup, bu net sıfır çözümlerin finansal uygulanabilirliğini geliştirmek için finansörlerle yakın bir şekilde çalışıyor.
 
Yıllık tahmini 4 trilyon ila 6 trilyon dolarlık bir fiyat etiketiyle, net sıfır geçişi özel sermaye seferberliği olmadan muhtemelen başarısız olacaktır, çünkü hükümetler tek başına bunu karşılayamaz. Riskten arındırma süreci için kritik öneme sahip olan hedefe yönelik politika teşvikleri ve ilgili çok taraflı kalkınma bankaları, başarının temel itici güçleri olarak öne çıkıyor. Finans kuruluşlarının net sıfır hedeflerini desteklemek için önümüzdeki on yıl içinde karbonsuzlaştırma teknolojilerine yönelik finansmanı daha fazla harekete geçirmesi gerekiyor.
 
Bireysel finansal dayanıklılığın güçlendirilmesi
 
Tanımlanmış fayda planlarındaki gerileme ve devletlerin bütçelerindeki düşüş göz önüne alındığında, kişinin finansal sağlığını güvence altına almak giderek daha önemli bir uğraş haline geldi. Bireyler daha uzun bir yaşam sürdükçe, finans sektörüne düşen görev, risk yönetimi ve finansal dayanıklılığın artırılması konusunda insanları destekleyecek eylemlere odaklanmaktır.
 
Sektörün izleyebileceği seçeneklerden biri, kişinin finansal planını okula gitmek veya bir ev satın almak gibi önemli yaşam olaylarını ele alacak şekilde yeniden yönlendirmektir. Genç yaşlardan itibaren tarafsız finansal eğitime evrensel erişim, bireyleri tasarruf etmeye teşvik etmek için davranışsal finans ilkelerini kullanmak ve şeffaf ve müşteri odaklı ürünler geliştirmek, güçlendirilmiş finansal dayanıklılığa yönelik temel adımlar olarak öne çıkıyor.