24 Nisan 2024

Türk şirketlerinin yurt dışına yatırım karnesi

Yurt içinde yerleşik şirketlerin yurt dışına yaptığı yatırımlar, hızla küreselleşen dünyada uluslararası genişleme ve büyüme açısından kritik bir öneme sahip. PwC Türkiye tarafından yapılan Yurt Dışı Yatırımları Araştırması, yurt dışına doğrudan yatırım yapan Türk şirketlerinin stratejilerine ve yatırım süreçlerindeki temel öncelik, gereksinim ve tercihlerine mercek tutuyor. Araştırmaya göre şirketlerin yatırım lokasyonunu belirleyen en önemli üç faktör “Coğrafi Konum Avantajı”, “Yatırım Ortamı” ve “Pazar Büyüklüğü/Alternatif Pazara Ulaşım” olarak sıralanıyor. Katılımcıların yaklaşık %66’sı yatırımlarında Avrupa (%30), Kuzey Amerika (ABD ve Kanada) (%18) ve Avrasya (%18) bölgelerini tercih ediyor.
 
 
 
PwC Türkiye’nin Türkiye’de yerleşik şirketlerin yurt dışındaki doğrudan yatırımlarına ışık tutmayı amaçlayan “Yurt Dışı Yatırımları Araştırması”, yurt dışına yönelik yatırımların önemine, yatırımların mevcut durumuna ve şirketlerin uluslararası arenadaki faaliyetlerine yönelik katkılarına odaklanıyor.
 
Büyüme yolunda yurt dışına doğrudan yatırım yapan Türk şirketlerinin stratejilerini ve yatırım süreçlerindeki temel öncelik, gereksinim ve tercihlerini ele alan araştırmaya göre, yurt dışına yönelik yatırımlar, şirketlerin küresel rekabetçilikte güçlenmelerine ve farklı pazarlara erişim sağlamalarına olanak tanıyor. Bu yatırımlar aynı zamanda uluslararası ilişkileri güçlendirme, inovasyonu teşvik etme ve şirketlerin stratejik hedeflerine ulaşma konularında da kolaylaştırıcı bir rol oynuyor.
 
Araştırma, yurt dışı yatırımlarının etkin yönetiminin, doğru pazar analizleri, yerel dinamiklere uygun stratejilerin oluşturulması, ulusal iş ortaklarıyla iş birliği ve uluslararası düzenlemelere uyum sağlama gibi faktörlerle birlikte şirketlerin küresel rekabetçiliğini artırırken uzun vadeli sürdürülebilir büyümeyi de desteklediğini vurguluyor.
 
Araştırmadan öne çıkan önemli bulgular şu şekilde sıralanıyor:
 
  • Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın Ödemeler Dengesi verilerine göre, Türkiye’de yerleşik gerçek ve tüzel kişilerin 2013-2022 yılları arasında gerçekleştirdiği doğrudan yatırım tutarının yıllık ortalama 3 milyar dolar seviyesinde olduğu görüldü. Yatırım miktarının 2000’li yılların başından 2008 yılına kadar hızla arttığı, 2008 yılında dünya genelinde yaşanan küresel ekonomik kriz nedeniyle düşüşe geçtiği gözlendi.
 
  • Verilere göre 2014-2015 yıllarında yurt dışına yapılan doğrudan yatırım miktarının 5 milyar dolar ile en yüksek yıllık seviyelerine ulaştığı kaydedildi. 2016-2020 yılları arasında yıllık ortalama 3,3 milyar doları seviyesinde seyreden Türkiye’deki yerleşik kişilerin yurt dışına yaptığı doğrudan yatırım miktarının 2021 ve 2022 yıllarında ortalama 4,7 milyar dolar seviyesine ulaştığı izlendi.
 
En çok yatırım nereye?
 
  • Araştırma sonuçlarına göre katılımcıların yaklaşık %66’sı yatırımlarında Avrupa (%30), Kuzey Amerika (ABD ve Kanada) (%18) ve Avrasya (%18) bölgelerini tercih ediyor.
 
  • Bununla birlikte önümüzdeki üç yıl içinde hangi ülkelere yatırım yapılacağı sorusuna verilen yanıtlarda ilk sırayı ABD’nin alması bu oranların orta vadede değişebileceğini gösteriyor.
 
  • Araştırmaya katılanların en çok yatırım yaptığı ilk beş ülke Almanya, Romanya, Hollanda, Rusya ve ABD olarak sıralanıyor.
 
En fazla madencilik yatırımı yapıldı
 
  • Sektörel bazda bakıldığında ise 2002-2023 yılları arasında madencilik ve taş ocakçılığı sektörleri 16 milyar ABD Doları yatırım ve yatırım yapılan tüm sektörler içerisinde %25 pay ile ilk sırada yer alıyor. İkinci sırada 14 milyar ABD Doları yatırım ve %22 pay ile imalat sektörü geliyor. Holding şirket faaliyetleri, bankacılık, sigorta, reasürans ve emeklilik fonlarını kapsayan “finans ve sigorta” sektörü, 12 milyar ABD Doları sermaye pozisyonu ve %19 pay ile üçüncü, gayrimenkul sektörü 5 milyar ABD Doları sermaye pozisyonu ve %9 pay ile dördüncü, inşaat sektörü ise %4 pay ve 2 milyar ABD Doları ile beşinci sırada yer alıyor.
 
  • Katılımcılar yatırım lokasyonunu belirlemede en önemli buldukları üç faktörü önem derecesine göre sıraladığında “Coğrafi Konum Avantajı”, “Yatırım Ortamı” ve “Pazar Büyüklüğü/Alternatif Pazara Ulaşım” seçenekleri öne çıkıyor
 
  • Araştırma katılımcılarına yurt dışı yatırımlarını yapmalarını sağlayan temel motivasyonlar sorulduğunda, katılımcıların %17’si pazara ulaşım motivasyonunu seçerken, döviz bazlı gelir elde etme (%12) ve müşteriye fiziki yakınlık (%11) motivasyonları cevaplar arasında yer alıyor.
 
  • Yurt dışına yönelik yatırımlarında en çok hangi alanlarda danışmanlık hizmeti aldıkları değerlendirildiğinde, yanıtlar arasında en çok seçilen danışmanlık hizmetleri vergi ve hukuk danışmanlığı (%28), pazar/rekabet analizi (%17), şirket satın alma ve ortaklık danışmanlığı (%15) ve yerel insan kaynağı bulunması (%15) olarak görülüyor.
 
  • Dijital ve yeşil trendler de yatırım kararlarında etkili oluyor. Bunun yanı sıra tedarik zincirlerindeki değişiklikler, politik belirsizlik ve jeopolitik çatışmalar gibi çeşitli etkenler, şirketlerin stratejilerini ve yurt dışına yatırım kararlarında belirleyici rol üstleniyor.
 
  • Araştırma, şirketlerin yatırım süreçlerinde karşılaştıkları zorlukları da inceliyor. Buna göre şirketlerin karşılaştıkları temel zorluklar, yetkin insan kaynağı bulmak, iş kültüründeki farklılıklar, regülasyonlara yönelik bilgilerin azlığı, yerel pazara yönelik içgörü eksikliği, finansmana erişim ve hukuksal süreçlerdeki farklılıklar olarak sıralanıyor.
 
Dikkat edilmesi gerekenler
 
  • Araştırma, yurt dışında başarılı yatırımlara imza atan Türk şirketlerinin deneyimleri göz önünde bulundurularak dikkat edilmesi gereken etkenlere de dikkat çekiyor. Bu etkenler, ‘pazar araştırması ve analizi’, ‘vergi yapısı’, ‘hukuki çerçeve ve regülasyonlar’, ‘politik ve ekonomik istikrar’, ‘yerel iş kültürü’, ‘risk yönetimi’ ve finansman olarak sıralanıyor.