29 Nisan 2021

Dünyanın yeni trendi: Yeşil girişimcilik

Sanayileşme, hızla artan nüfus, modern yaşamın beraberinde getirdiği çevresel sorunlar yavaş yavaş dünyanın sonunu getiriyor. Evrende yeni gezegenler bulmaya kendini adamış olan insanoğlu yüzyıllardır üzerinde yaşadığı dünyaya karşı öylesine hoyrat ki onu kendi eliyle yok etmesi an meselesi. Ancak bu gişe dur diyenler de yok değil. Dünyanın sürdürülebilirliğine katkıda bulunmak ve gelecek nesillere daha güzel bir dünya bırakmak amacıyla sıra dışı projelere ve iş modellerine hayat veren girişimciler tüm dünyada yükselen bir trende de imzasını atıyorlar: Yeşil girişimcilik!
 
Çocuklarımıza daha yaşanabilir bir dünya bırakmak tüm insanlarının ortak hayali. İşte bu gerçekten yola çıkan girişimciler de ekonomik ve toplumsal olduğu kadar çevresel şartları da iyileştirecek yenilikçi fikirlere hayat vererek tüm dünyada yeni bir trendin öncüleri oldular: Yeşil girişimcilik.

Yeşil girişimcilik ve yeşil girişimci nedir?
Yeşil girişimleri birbirinden farklı alanlarda faaliyet gösteren sektörlerin çevre ve toplum refahı üzerinde yarattığı zararları mümkün olduğunca azaltmayı hedefleyen oluşumlar olarak tanımlamak mümkün. Yeşil girişimcilik aynı zamanda eko-girişimcilik olarak da biliniyor. Ancak bu tanım yanlış anlaşılmasın. Yeşil girişimlerin tek amaçları sadece çevreyi korumak değil aynı zamanda ekonomik anlamda da sürdürülebilir bir dünya yaratmak.

Yeşil girişimciler bir yandan toplumsal ve ekonomik gelişmeye katkı sağlayacak iş fikirleri geliştirirken bir yandan da bu iş fikirlerinin mevcut ve gelecek nesillerin ekolojik ve sosyal ihtiyaçlarına çare olmasını amaçlıyorlar. Peki, ama yeşil girişimci ile geleneksel girişimciyi birbirinden ayıran en temel fark nedir?

Yeşil girişimci ekonomik olarak karlı, sosyal değer yaratan ama aynı zamanda çevreye duyarlılığı esas alan bir ürün, hizmet ve iş modeli oluşturmaya odaklanır. Yeşil girişimcilerin temel amacı müşterilerinin olduğu kadar içinde yaşadıkları toplumun da yaşam kalitesini artırmaktır. Özetle yeşil girişimcileri yarattıkları iş modelleri ile çevresel, sosyal ve ekonomik fayda yaratan kişiler olarak tanımlamak mümkündür. Bu tanıma bakarak yeşil girişimcilerin mutlak suretle yeni teknolojiler üreten kişiler olduğunu sanmayın. Yeşil girişimcilik kimi zaman eski teknoloji ve yatırımların mevcut beklenti, ihtiyaçlar ve sürdürülebilirlik kavramı çerçevesinde revize edilerek çevresel olumsuz etkilerinin minimize edilmesi şeklinde de gerçekleşebilir. Yeşil girişimcilik ayrıca geri dönüşüm, tarım, enerji, sanayi, turizm, gibi konuları da bünyesinde barındıran multidisipliner bir alandır. Son yıllarda daha fazla sayıda kişinin üzerinde çalışmalar sergilediği yeşil girişimlerin sayısı da sorumlu yatırımcıların bu konuya daha fazla ilgi atfetmeleri nedeniyle ülkelerin ekonomik kalkınması için her geçen gün önemli bir enstrüman haline geliyor. Bu farkındalığa sahip ülkeler yeşil girişimcilerin önünü açacak ve yatırımları kolaylaştıracak pek çok düzenlemeyi hayata geçiriyorlar. Örneğin, Avrupa Yatırım Bankası (EIB) yeşil girişimlere yönelik özel destekleri bir bir hayata geçiriyor. Ne yazık ki ülkemizde henüz girişimcilik ekosisteminin gerektiği gibi gelişim gösterememesi yeşil girişimciliğin önünde de bir engel teşkil ediyor.

Türkiye’de de yeşil girişimlere verilen desteklerin sayısında her geçen gün artış kaydediliyor. Melek yatırımcılar, TÜBİTAK,  teknoloji geliştirme bölgelerinin sağladığı desteklerin yanı sıra kamu kurumlarının da işin içerisinde dahil olmasıyla birlikte yeşil girişimcilik etki alanını gün geçtikçe büyütüyor. Örneğin, Büyükçekmece Belediyesi koordinatörlüğünde Küresel Çevre Derneği tarafından 2018’de kurulan “Uluslararası Yeşil Girişimcilik ve İstihdam Merkezi” girişimci adayları için son derece faydalı ve yol gösterici eğitimlere imzasını atıyor. Yeşil girişimcilik aynı zamanda toplumsal yaşamı ve iş dünyasını da değişime uğratan bir kavram. Örneğin yeşil girişimcilik kavramı ile beraber yeşil yakalı çalışanlar ve çevre dostu meslek tanımı da yaşamımızın baş köşesine kuruldu. Peki, ama nedir bunlar? Yenilenebilir enerji danışmanı/uzmanı, yenilenebilir enerji mühendisi, enerji verimliliği kontrolörü, rüzgâr enerjisi uzmanı, yenilenebilir enerji hukuku uzmanı/danışmanı bu yeni mesleklerden sadece birkaçı.

Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen “yeşil girişim”leri
Dünyanın sürdürülebilirliğini tehdit eden mevcut çevresel sorunlara yenilikçi çözümler geliştirme odağında hayata geçirilen pek çok yeşil girişim örnekleri mevcut. Üstelik bunların büyük bir kısmı sosyal sorumluluklarının bilincinde olan yatırımcılardan, yeşil yatırımcılardan ve kitle fonlaması platformlarından da fikirlerine destek almayı başarıyorlar. O halde gelin Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen yeşil girişim örneklerine yakından bakalım.

Toplio
Türk girişimcilerin imzasını taşıyan Toplio, evinde ve işyerinde elektronik atık bulunan kişiler ile lisanslı AEEE (Atık Elektrikli ve Elektronik Eşyalar) geri dönüşüm ve toplama tesislerini bir araya getiren bir girişim. Bunu yaparken de halihazırda bağımsız ve kısmen kayıt dışı faaliyet gösteren AEEE toplayıcı ve taşıyıcılarını, rota optimizasyonu ve daha fazla AEEE’ ye ulaşma imkanı sunduğu algoritmik sistemine dahil ederek, AEEE’lerin her iki taraf için de oluşturduğu lojistik yükü ortadan kaldırmayı hedefliyor. Toplio üzerinden geri dönüşüme dahil ettiğiniz her bir elektronik atık, sistem tarafından değerlendirilerek hesabınıza puan olarak aktarılıyor. Bu puanları dilerseniz banka hesabına TL olarak aktarabiliyor, dilerseniz de bu puanları anlaşmalı markalardan indirim kuponu ve hediye çekine dönüştürebiliyor ya da anlaşmalı sivil toplum kuruluşlarına bağış şeklinde değerlendirebiliyorsunuz. Yani elektronik atıklarınızla isterseniz kazanç isterseniz de sosyal fayda yaratabiliyorsunuz. Atıkları ekonomiye kazandırmış olmanın huzuru da cabası.

Paksumatik
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve UNICEF tarafından hazırlanan rapora göre tüm dünyada her 10 kişiden 3’ünün (2,1 milyar insan) evinde güvenilir kullanma suyu bulunmazken, her 10 kişiden 6’sı (4,4 milyar insan) da uygun koşullara sahip sanitasyondan yoksun olarak yaşıyor. Daha da acısı her 90 saniyede bir 1 çocuk kirli su sebebiyle hayatını kaybediyor. “Temiz su herkesin hakkı” sloganıyla yola çıkan Paksumatik, Türk girişimciler tarafından hayata geçirilmiş yapay zeka ve makine öğrenme modellerini kullanarak sudaki zararlı bakterilerini tespit eden modeller geliştiren bir girişim.

Tarlamvar
Dünyanın en verimli coğrafyalarından birinde olmamıza rağmen kullanılmayan çok fazla tarım arazisi olduğunu fark eden Ata Cengiz ve İsmail Akçakoyun tarafından hayata geçirilmiş olan bir platform Tarlamvar.com. Girişim temelde köylünün kullanmadığı tarım arazilerini kiralayarak bu arazide işe ihtiyacı olanları istihdam ediyor. Böylece hem araziler değerlendiriliyor hem de işgücüne katkıda bulunuluyor. Arazileri ziraat mühendisleri ile birlikte gezerek değerlendiren girişimciler, değerlendirme sonucunda da bölgeye en uygun olan ürünü bu arazilere ekiyor. Bunun yanında Tarlamvar.com’dan ağaç da satın alınabiliyor. Satın aldığınız ağaçlar sizin adınıza bu arazilere dikiliyor. Ağaçlar ürün vermeye başlayınca da seçmiş olduğunuz modele göre elde ettiğiniz getiri size ulaştırılıyor. Yani tüketici ağaçları sahiplenerek elde edilen ürüne ortak ediliyor.

Bluedot
Fosil yakıtların hızla tükenmesinin yanında çevreye verdiği geri döndürülemez zararın bir nebze olsun önüne geçmek için otomotiv dünyası kısa bir süre sonra tamamen elektrikli araç üretimine geçecek gibi  görünüyor. Her ne kadar elektrikli araçlar dizel ve benzinli otomobillerden daha pahalıya satılsa da kilometre bazında bakıldığında daha uygun. Zira fosil yakıtlı araçlarda kilometre başına harcanan yakıt ücreti elektriklilere oranla 10 kat daha fazla. Elektrikli araçların yaygınlaşması konusunda dünyanın önde gelen devletleri de politikalar geliştiriyorlar. Bu da yakın bir gelecekte daha fazla elektrikli aracı trafikte göreceğiz anlamına geliyor. Peki, ama elektrikli araç kullanıcıları güvenilir şarj noktalarına nasıl erişecekler? Çünkü elektrikli araçların yaygınlaşmanın önündeki en büyük sorun bu. Türk girişimcilerin hayata geçirdiği Bluedot girişimi geliştirdikleri uygulama ile araç kullanıcılarını en yakın şarj ünitesine yönlendiriyor, rezervasyon, ödeme gibi işlemleri yapabilmesine olanak sağlıyor, şarj ünitesi sahiplerine de paylaşımlı gelir modeli ile para kazanma imkanı sunulan bir pazar yeri.

Impossible Foods Inc.
Amerika’da hayata geçirilmiş bir girişim olan Impossible Foods Inc, yeme içme sektöründe faaliyet gösteriyor. Sürdürülebilir bir yaşamın tesis edilmesinin en önemli aşamasını tükettiğimiz ürünlerin oluşturduğuna inanan bilinçli tüketicilere sürdürülebilir vejetaryen ürünler sunan Impossible Foods Inc, aslında hepimizin bayıla bayıla yediği hamburger gibi besinlerin taklidi olan yiyecekler üretiyor. Bunu yaparken de yeşil yiyeceklerde bulunan spesifik proteinler ve besin maddelerini seçerek üretimi gerçekleştiriyor. Kısa bir süre önce tüketicilerle buluşturdukları tadı, dokusu ve besin değerleri bakımından gerçek etle neredeyse birebir aynı olan Impossible Burger adlı ürünleri büyük ses getirdi. Hatta Impossible Whopper adlı ürünleri, hepimizin yakından tanıdığı ünlü bir hamburger markasının menüsünde yer almaya başladı bile. Şirketin birincil amacı 2035 yılına kadar yiyecek üretim zincirinden hayvanları elimine etmek. Bu amaç doğrultusunda dünyada en çok tüketilen yiyecekleri üretim listelerine dahil ettiklerini dile getiren Impossible Foods Kurucusu ve Genel Müdürü Patrick Brown, gıda sektöründe hayvana olan ihtiyacı ortadan kaldırarak daha sürdürülebilir bir küresel gıda sistemi oluşturana kadar çalışmalarına devam edeceklerinin altını çiziyor.

Freight Farms
Amerika’da hayata geçirilen bir girişim olan Freight Farms, her geçen gün hızla yok olan tarım alanlarına alternatif oluşturabilmeyi amaçlıyor. Freight Farms’ın kendi kendisine yeten tarım alanlarına dönüştürülmüş nakliye koytenırları içerisinde bulunan LED ve topraksız tarım yapılabilmesine olanak sağlayan hidroponik sistemler sayesinde yılın her günü tarım ürünleri yetiştirilebiliyor. Ortalama 320 metrekarelik bir konteynırda 4 dönümlük arazide üretilmiş ürüne eşdeğer bir üretim yapılmasına imkan sağlayan Freight Farms, tarım ürünlerini nakliyeye gerek kalmadan taze ama her şeyden önemlisi sürdürülebilir bir şekilde son tüketiciye ulaştırıyor.

WISErg
2014 yılında kurulan ve kendisini “Kentsel organik ürünlerin yönetimi için devrim niteliğinde bir çözüm oluşturmak adına biyolojik, temiz ve yüksek teknolojili sistemleri birleştiren hibrit teknoloji şirketi” olarak ifade eden WISErg, 70 milyon dolar civarında bir yatırım aldı. Gıda atıklarını çöpe atılmadan önce yüksek kaliteli bir gübre haline getiren The Harvester adlı bir makineyi hayata geçirdi. Söz konusu makine büyük marketlere yerleştirilerek bu cihazda toplanan atıklar organik bahçe bakım ürünü yapımında değerlendiriliyor.