07 Mayıs 2021

Dijital pazarlamada podcast dönemi!

Pandemi ile birlikte daha fazla evde vakit geçirmeye başladık haliyle yaşam ritüellerimiz de değişti, dönüştü. Bu dönemde içerik tüketim oranlarında da ciddi bir artış görüldü. İnsanların bu yeni yönelimi sesli blog olarak da bilinen podcastlerin yıldızını parlatmasına yardımcı oldu. Dijital dünyada her geçen gün daha da fazla talep görmeye başlayan podcastler pazarlama sektörünün de markajına girdi. Gelin o halde podcast dinleyicilerini potansiyel müşterileriniz haline nasıl dönüştürebileceğinize hep birlikte bakalım.

Koronavirüs tüm alışkanlıklarımızı değiştirmenin yanında yaşamımıza pek çok yeni kavramların dahil olmasına ve bazı kavramların da yükselişe geçmesine neden oldu. Haliyle bu değişimden pazarlama sektörü de payına düşeni aldı. Bunlardan biri de aslında 2000’li yıllardan beri hayatımıza dahil olmuş ama hiçbir zaman bu dönemdeki kadar popülarite yakalayamamış olan podcastler. Koronavirüsün ortaya çıktığı günden bu yana tüm dünyada podcast dinleme sayısının yüzde 42 oranında artış kaydettiğini söylersek sanırım bu alanın pazarlama sektörü için önemini daha iyi kavramış oluruz.

“iPod” kelimesindeki pod (küçük kapsül) ile broadcast (yayın) kelimelerinin kombinasyonundan oluşan ve Apple iPod için hayata geçirilmiş bir teknoloji olan podcastler özellikle yoğun bir koşturma içerisinde olan modern dünya insanının atıl zamanını değerlendirmede son derece başarılı. Podcastlerin tüm taşınabilir cihazlara indirilebiliyor olmasının yanı sıra istendiği zamanda pasif olarak dinlenebilmesi de artı bir özellik. Yani çok fazla dikkat kesilmeden trafikte giderken, spor yaparken, ormanda yürürken, yemek yaparken merak ettiğiniz bir konu hakkında kolayca bilgi sahibi olmanız mümkün.

Araştırmalara göre tüm dünyada yaklaşık 100 dilde 850 binden fazla podcast var. İçerik anlamında oldukça geniş bir yelpazede üretilen bu podcastlerin dinleyicisinin eğitim seviyesi ve satın alma gücü de oldukça yüksek. Buna ek olarak podcast dinleyicilerinin yüzde 80’i podcastlerin büyük bölümünü ya da tamamını dinlemeye meyilli ve her birinin de ortalama 6 podcast aboneliği mevcut. Tüm bu veriler de podcast dünyasının oldukça karlı bir pazarlama platformu olduğu gerçeğini ortaya koyuyor. 2019 yılında dünya genelinde podcastlere 514 milyon dolarlık reklam harcaması yapılmış. Nasıl şimdi daha çok ilginizi çekmeye başladı değil mi?

Pazarlamada podcast faydası
İşletmeler ve markalar, bugüne kadar potansiyel tüketicileriyle buluşmak için yoğunlukla geleneksel reklam mecralarının yardımına başvurdular. Halbuki işletmeler ve markalar, hedef kitlesinin ilgisini çekebilecek poscast kanalları oluşturarak etkileşimi artırabilir, eğitim düzeyi ve satın alma gücü yüksek bireylerden oluşan poscast kullanıcılarına kolayca ulaşabilir. Üstüne üstlük bunu yaparken öyle çok yüksek meblağlar gerektiren yatırımlara da gerek yok. Bir mikrofon, bilgisayar gibi kolayca bulunabilecek görece ucuz ekipmanlarla altyapıyı oluşturabilirler.

Bunun yanında hedef kitleye ulaşabilmek adına podcastlere reklam verebilir, aynı zamanda uzmanlıklar çerçevesinde podcast yayınlarına konuk olunabilir. Böylece günün her saati potansiyel müşterilere ulaşılıp, markayı tanıtma, ürün ve hizmetlere dair onları bilgilendirme şansı yakalanabilir.

Son olarak eMarketer tarafından yapılan bir araştırmanın sonuçlarını da sizlerle paylaşarak kafanızdaki belirsizliklere ışık tutmak isteriz. Araştırmaya göre, podcast dinleyicilerinin yüzde 54’ü dinlediği podcastte reklamını duyduğu markanın ürününü satın almayı düşünüyor. StoryWorks’ün yaptığı bir araştırmaya göre de reklamlardan uzak durduklarını ifade edenlerin yüzde 22’si televizyon reklamlarına oranla bir podcast içerisinde söz edilen markaları kolayca hatırlayabiliyor. Bizden size tavsiye henüz bu alan yeni yeni pazarlama dünyasının markajına girmişken elinizi çabuk tutun.